Usta sanatçı, 70. sanat yılını CRR'de yapılan özel geceyle kutladı: Haldun Dormen'e teşekkürler
Nereden başlasam, nasıl anlatsam bilemiyorum. Tiyatromuzun duayenlerinden, ustalarından, Haldun Dormen'in 70. sanat yılı önceki akşam, ağzına dek dolu Cemal Reşit Rey Salonu'nda muhteşem bir programla kutlandı. "Muhteşem" sözcüğü hafif kalır.
Olağanüstüydü. Nitelikliydi. Dikkatle, özenle, çok büyük bir emekle hazırlanmıştı. İnceliklerle, duyarlılıkla, empatiyle, aşkla, sevgiyle, dostluklarla, tutkuyla, mizah duygusuyla, düşünceyle oya gibi işlenmişti. Müzikle, tiyatroyla, dansla, sinemayla, anılarla, diyaloglarla oluşturulmuştu. Özetle tiyatromuzun sadece Haldun Dormenli 70 yılına tanıklık etmekle kalmadık, aynı zamanda dünden yarınlara uzanan bir yolculuğa çıktık.
SAHNEDE 70 YILDaha küçücükken, çocuk yaşta izlediği filmlerle, müzikallerle (40'lı, 50'li yılların Fred Astaire Ginger Rogers, Rita Hayworth'larıyla) beslenen Haldun Dormen'in baştan beri ne yapmak istediğini çok iyi bilmesiyle başlayan bir yolculuk.
Azimle, tutkuyla, Yale Üniversitesi'nde eğitimle, izleyerek, öğrenerek dinmeyen bir enerjiyle süren...
Yurda dönünce aile desteği ama ondan da önemlisi isimsiz gençlere duyduğu inançla, "Yaparsınyapabiliriz" inadıyla ilerleyen risk almalar...
Tiyatroyu farklı kılma, hep daha iyisini, daha güzelini, daha hızlısını gerçekleştirme tutkusu...
Ekibine, dostlarına, oyuncularına, tiyatrosundaki büyük küçük herkese duyduğu güven ve onlardan bir "aile" yaratması...
Sahnelediği oyunlarla başarıdan başarıya koştuğu zaman da "oyun tutmadığı" ve "Demek ki yapamadık" dediği zaman da asla geriye değil de hep ileriye bakması...
Özellikle Batılı anlamda yerli ve yabancı müzikallere kapı açması, bulvar oyunlarına ve farslara adeta sınıf atlatması, bunlara sonsuz bir dinamizm, enerji, hız ve olağanüstü bir ritim kazandırması... Bu alanda öncülük etmesi...
Sayılamayacak kadar çok öğrenci yetiştirmesi. Gelmiş geçmiş pek çok insana dokunmuş olması...
Bu bölümde her paragrafta ne özetlemeye çalıştıysam, hepsinin izdüşümü, önceki akşam CRR Salonu'nun sahnesinde yer aldı.
MİNNET GECESİDahası fuayede Uğur Ugan'ın uzun söyleşisinden oluşan "Haldun DormenBen Buyum İşte" adlı kitabı davetlilere armağan edilmişti.
Sahne, adeta bir müzikal ya da bir kabare biçiminde düzenlenmişti. (Dekor: Barış Dinçel.) Serpil Günseli, piyanosunun başında tek başına sanki bir orkestra görevi üstlenmişti. Gecenin sunuculuğunu bu 70 yıllık yolculukta Haldun Dormen'e eşlik etmiş olanlar ve Dormen Akademisi'nin öğrencileri üstlenmişti. Üç saate yayılan programın mimarları Kerem Atabeyoğlu ve Aşi Altuğ'du.
Sahnedeki perdede hem tanıklıkları dinledik hem de Selçuk Metin'in yaptığı "Evde Fars" adlı Dormen ve ekibinin sahne dışındaki hallerini harika bir biçimde özetleyen çok özel mizahi bir filmi izledik.