Müzik özgürleştirir
Sahnede tam 104 çocuk. Hepsi beyazlar içinde. Yaşları 7 ila 13 arası. Seçme sınavıyla seçilmişler. Mart ayından bu yana koro müziği eğitimi almışlar. Ve şimdi karşımdalar, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nun sahnesindeler. Görüntüleri bile insana işte geleceğimiz dedirten güzellikte ve umut vaat edici.
3-6 Temmuz tarihlerinde İstanbul'un farklı yerlerinde, İBB Kültür ve İBB Orkestra'nın düzenlediği 24 koro ve 852 koristin katıldığı İstanbul Koro Festivali vardı.
İSTANBUL'UN ÇOKSESLİLİĞİAçılışta İBB Kültür Daire Başkanı Volkan Aslan İstanbul'un çoksesliliğine, çok renkliliğine dikkati çektiğinde, bu festival yolculuğunu halen hapiste tutulan Ekrem başkan ve Mahir Polat'la başlattıklarını onlarla güçlendiğini anlattığında ortalık alkıştan inledi, salon ayağa kalktı!
Şef Tolga Gülen'in yönetiminde İstanbul Çocuk Korosu hem Türkçe hem farklı dillerde harika bir sınav verdi. Sadece sesleriyle değil, beden dilleri, devinimleri ve coşkularıyla muhteşem bir deneyim yaşattılar. Festivalin diğer katılımcıları Koro İstanbul, Aydın Doğan Güzel Sanatlar Lisesi Korosu, Odeon Oda Korosu'ydu.
Konser öncesi fuayede koşuşan cıvıl cıvıl çocuklara sordum, niye koroya katıldıklarını. Çoğu "Sevdiğim için" dedi. Ama ikinci en çok aldığım yanıt şu oldu: "Şarkı söylemek özgürlüktür!"
İstanbul'un geleceği olan çoksesli çocukları kutluyor, İBB Kültür'e teşekkür ediyorum.
CAZ ANLATILARIİKSV'nin 32. Caz Festivali dolu dizgin devam ediyor. İki akşam iki muhteşem sesten caz anlatıları dinledim. İkisi de Swiss Otel'in bahçesindeydi.
İlkinden başlıyorum: Jazzmeia Horn genç Amerikalı bir sanatçı. Üç yaşından beri şarkı söylermiş, okul yıllarında girmediği ve kazanmadığı yarışma kalmamış. Üç kez Grammy adaylığı olmuş. Caza yenilikçi bir tavır getirmiş.
Hakkında bildiklerim bunlardı. Konser boyunca daha çok bilgilendim, zenginleştim, büyülendim ve konserin sonunda herkes gibi ben de ayağa fırlayıp dans etmeye başladım.
Jazzmeia, her şeyden önce muhteşem bir öykü anlatıcısı. Dünya halini, kadınlık, annelik durumunu, güncel yaşamını anlatıyor. Ancak anlatırken sesini kullanış biçimiyle tüm önyargılara, kalıplaşmış düşüncelere, baskıya, yasaklara isyan ediyor. Daha doğrusu meydan okuyor. Caza yeni boyutlar katıyor.
"Freedom"- Özgürlükle herkesi avucunun içine aldı. Özgürlük hepimize lazımdı. "Bana ne söyleyeceğimi, ne giyeceğimi, ne düşüneceğimi söyleyemezsin" dediğinde... "Asla vaz geçme, diren" dediğinde tüm hissiyatımıza tercüman oluyordu.
Horn'a, piyanoda Joel Holmes, basta Ameen Saleem ve davulda Ryan Sands eşlik etti. "Müzik asla karanlığa geçit vermez" düsturundan sonra hepimiz kendimizi daha iyi hissettik ve adeta "Her şey çok güzel olacak" diye (elbet İngilizce) onunla birlikte tempo tutup dans ettik.
JAMES BALDWİN'İ CAZLA ANMAK