Hrant Dink'i anarken...
Her 19 Ocak günü gelip çattıgında ben de onu düsünüyorum. Hrant Dink'i! Yeryüzünün en güzel, en barısçıl, en harika, en akıllı, en mantıklı, en sagduyulu, en kocaman yürekli arkadasım, meslektasım. En "insan" insanı.
Hrant Dink'i elbirligiyle, kinle, nefretle, ihbarlarla, kıskırtmayla, bagnazlıkla, ırkçılıkla ama en çok cehaletle, söylediklerini, yazdıklarını anlamamakla katlettik. Sonra tekrar tekrar hukuksuzlukla, adaleti ve vicdanları yok saymakla katlettik. Fasizmin kurallarıyla katlettik.
ZAMANASIMI BAHANEBir zamanlar "Abdi Bey kaç kez öldürüldünüz", "Ugur, kaç kez öldürüldün" diye sorardım. Abdi Ipekçilerin, Ugur Mumcuların katilleri serbest bırakıldıkça simdi aynı soruyu Hrant için sorar oldum. Onlar ve nicelerinin katledilmelerinin arkasındaki karanlık aydınlatılmadıkça hiç kuskunuz olmasın, bu katliamlar devam edecek.
Anımsatayım Hrant'ın katili Ogün Samast da 2023'te tahliye edildi. Zamanasımı. Agos gazetesi onu anarken yine tüm sevenlerini adalet arayısı için vuruldugu yere çagırdı. (Bugün saat 15.00'te) Agos bu sayısının mansetini "Hakikatin zamanasımı olmaz" diye atmıstı. Olmaz elbet. Hepimiz biliyoruz ki zamanasımı bahane, karanlıgı devam ettirmek iktidarlar için sahane!
18 yıldır sevgili Rakel Dink'in sesi gitmiyor kulaklarımdan. Hrant'ı sonsuzluga ugurladıgımız, Istanbul sokaklarının insan seliyle dolup tastıgı o gün yaptıgı konusmada, "sevgilim" sözcügüyle belleklerimize askı ve dayanısmayı yerlestiren, "katilin de bir zamanlar çocuk oldugunu" hatırlatan o ses hep kalbimde.
"Katil 17 ya da 27 yasında olsun, bir zamanlar onun da bir bebek oldugunu biliyorum. Bir bebegi bir katile dönüstüren karanlık süreç sorgulanmalıdır" diyerek hepimize ders veriyordu.
HAK HUKUK VE ADALETİ ÖZLEMEKSadece Hrant'ı degil, hak hukuk ve adaleti de de çok özlüyorum. Ve iflah olmaz bir idealist olarak ülkemde hâlâ hak hukuk diye bir seyler olduguna inanmak istiyorum.
Pesi pesine öyle olaylar yasamaktayız ki aklım kimi zaman neyin gerçek neyin kurgu oldugunu ayırt edemez oluyor. En çok da aptal yerine konmamıza öfkeleniyorum.
Örnegin Erdogan'ın yeniden cumhurbaskanı adaylıgını Ibrahim Tatlıses aracılıgıyla duyurması...
Örnegin resmi törende degil de kendi aralarında geleneksel bir yemini tekrarladıkları için Atatürkçü tegmenlerin Yüksek Disiplin Kurulu'na verilip askerlikten çıkarılmak istenmesi... Bu konudaki baskılar...
Örnegin "CHP'li belediyeleri silkeleyin" emriyle harekete geçirilen senaryolar. Biri silkeleyin diyor, borç biniyor. Silkeleyin diyor, hayda haciz geliyor. Silkeleyin diyor, kayyum geliyor. Silkeleyin diyor, sabaha karsı eve baskınla baskanlar tutuklanıyor.