Eskişehir'de mucizelere devam
Hayat böyle bir şey. Hafta sonu Eskişehir mucizesine tanıklık ediyorsunuz. Genco Erkal adının büyükşehir belediye tiyatrosunun bir sahnesine verildiği için mutlu oluyorsunuz. Aradan iki gün ya geçiyor ya geçmiyor. Gençlik günlerinizin, Genco Erkal'ın da içinde olduğu yol arkadaşlarınızdan birinin daha bu dünyayı terk ettiğini öğreniyorsunuz. "Reklam dünyasının duayeni", "reklamın sokak çocuğu" diye tanınan, benim için şair, yazar, dostluk, dayanışma yanı ağır basan Ersin Salman da aramızdan ayrıldı ve sonsuzluğa göçtü. Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı'na katkılarını hiç unutmayacağım. Daha güzel bir dünya, daha adil bir ülke düşü kurmuş olan benim kuşağım, onu çok özleyecek.
"Eskişehir'de mucizelere devam" yazıma dönüyorum.
Eskişehir'in son yıllarda tüm öteki kentleri kıskandıracak bir niteliğe bürünmesinde en önemli neden, hiç kuşkusuz sayın ve sevgili Yılmaz Büyükerşen'in var olması. Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nin kurucu rektörü Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'in, üniversiteden başlayıp belediye başkanlığına uzanan ve bugün görevini genç kuşağa bıraksa da koruyucu ve kollayıcı, daha da önemlisi yaratıcı eli her daim kentin üzerinde.
ESKİŞEHİR SENFONİ ORKESTRASIKenti sanat ve kültür kentine dönüştürme sürecinde Yılmaz Hoca en önemli yatırımlarından birini müziğe yapmış. Onun önayak olmasıyla Eskişehir Senfoni Orkestrası 2002'de kurulmuş. Ülkemizin en genç ve en hızlı gelişim gösteren kurumlarından biri. Kuruluş yıllarında iki haftada bir konser verirlermiş, talep öyle bir artmış ki haftada iki konsere çıkmışlar. Genco Erkal Sahnesi'nin açılış töreninden bir akşam önce Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi'ndeyim. Çünkü konser var.
1200 kişilik salon tıka basa dolu. Genç kuşak şeflerden, Ankara Devlet Opera Balesi orkestra şefi, bol ödüllü Artun Hoinic orkestrayı yönetecek. Gecenin solisti dünya çapında orkestralarla ve maestrolarla çalmış, uluslararası yarışma ve festivallerden ödüllerle dönmüş genç yetenek kemancı Erten Deniz İspir.
Brahms'ın Op.77 Keman Konçertosu ve Schubert'in "Trajik" senfonisiyle biz ölümlü dinleyicilere unutulmaz bir ziyafet sunuyorlar. Gözlerimi orkestra elemanlarından ayıramıyorum. Hepsi çok gençler, çok güzeller. (Çoğu kadın mı Bana mı öyle geldi) Sahnedeki 60 gencin yüzünden de yaptıkları işin mutluluğu ve gururu yansıyor. Salonu dolduran dinleyicilerde de çoğunluk gençlerde. Meğer her konser, böyle dolup taşıyormuş! İçim ısınıyor, umut doluyor.
KÜLTÜR VE SANAT KENTİEskişehir aynı zamanda müzeler kenti. Dünyaca ünlü mimar Kengo Kuma ve ortaklarının mimarisiyle tüm görenleri hayran bırakan kentin özel OMM'yi (Odunpazarı Modern Müze) meraklılar zaten biliyor. Ancak onun dışında da Eskişehir sayısız müze barındırıyor.