'Barış' sözcüğü havada uçuşurken...

Barış sözcüğü son günlerde bol bol havalarda uçuşuyor, ne güzel ne mutlu! Ne büyük umut! Ah bir de inanabilsek, bir de güvenebilsek!

Bu dünyada barış adı altında ne savaşlar, ne istilalar gördük. Barış diyenleri az mı hapse tıktık! Barış diye diye ne işkenceler ne baskınlar, ne zulümler ne tehditler... Barış diyenlerin bugün ödüllendirilip yarın öldürülmelerine tanık olduk.

Ah bir kavrayabilsek özgürlük olmadan, adalet olmadan, hukukun üstünlüğü olmadan barışın sağlanmayacağını... Yazıya baştan başlamalıyım:

DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülleri geçen hafta içinde sahiplerini buldu. Bu ödüller Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından 1995 yılından bu yana, "Türkiye'nin evrensel ölçütlerde düşünce ve ifade özgürlüğüne bir an önce kavuşması dileğiyle" düşüncelerini ifade etmekten korkmayan isimlere veriliyor. Ve her yıl, "İnşallah bu sondur, bundan sonra bu ödüle gereksinim olmaz" iyi niyetiyle ve umuduyla veriliyor. Ama olmuyor işte 30 yıldır mücadeleye devam!

Birliğin başkanı Kenan Kocatürk yayıncılığımızın en temel sorununun düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki engeller, yasaklar, yasal zorluklar, baskılar, sansür ve otosansürün olduğunu; ifade, yayınlama ve okuma özgürlüklerinin birlikte ele alınması gerektiğini vurguladı.

Ödül, yayınevi kategorisinde İsmail Beşikci Vakfı Yayınları'na her türlü engelleme ve baskıya rağmen yayıncılığı sürdürdüğü için verildi. Vakıf başkanı sosyolog İsmail Beşikci ve yayınevinin koordinatörü Davut Özalp'a ödülü vermek bana nasip oldu. Düşünün ki 20 yıl önce yayımladıkları kitap bugün yasaklanabiliyor!

'ZALİMLER ÇAĞINDA ALÇAK OLMAK'

Yazar ödülünü alan Ahmet Ümit'in ödül kabul konuşması çok ilginçti.

"Ben, zalimler çağında yaşayan bir alçaktım" diye başladı.

Böyle bir tümce herkesi sarsar. Ahmet Ümit'in kendi kitabından bir alıntıydı: ("Patasana" romanına adını veren Hititli saray yazmanın adı.) Vazgeçtim, bugün, dün, yirmi yıl öncesinden, yazar üç bin yıl öncesinden bile Hititli tablet yazıcısına "zalimler çağında, haksızlıklar çağında susmanın alçaklık olduğunu" söyletiyordu.

"Ben, zalimler çağında yaşayan bir alçaktım" dememenin tek yolu vardı, zalimlerle mücadele etmek. Zaten her şey değişiyordu. O gün bugün değişmeyen tek şey mücadele etmekti!

Yayıncılar Birliğinin Özel Ödülü ise Açık Radyo'ya verildi. Ömür Madra, ödülünü Açık Radyo'nun tüm çalışanları adına aldığını söyledi.

HAK HUKUK DEĞİL KEYFİLİK

Ödül töreninde birliğin, Yayınlama Özgürlüğü Raporu da kamuoyuna sunuldu. Sosyal medya yasaklarından, kitap dergi yasaklarına, gazeteci ve yazarlara suç duyurusu, tehdit, soruşturma, trol saldırısı, ev baskılarına uzanan akıl almaz uygulamalar.