Prematüre bebeğin gelişimi için sıfır ayrılık

El Bebek Gül Bebek Derneği, anne-baba ve bebek yakınlığının bir lüks değil, ihtiyaç olduğuna dikkatleri çekiyor. 17 Kasım Prematüre Farkındalık Günü öncesinde konuyu uzmanlarıyla ele aldık.


Ülkemizde her yıl ortalama bir milyon doğum oluyor ve her 10 doğumdan biri erken dönemde gerçekleşiyor. 37 haftadan erken doğan bebekler prematüre olarak kabul ediliyor. Yani her yıl 100 bin bebek prematüre doğuyor. Prematüre bebeklerin hayata sağlıklı bir başlangıç yapabilmesi için tıbbi bakım kadar, anne-baba teması ve yakınlığı da kritik öneme sahip. Ancak son araştırmalara göre, ülkemizde prematüre doğum yapmış annelerin neredeyse yarısının, bebeğine bakım vermesine izin verilmiyor. Yüzde 35'e yakını ise bebeğini sadece haftada bir kez görebiliyor. 17 Kasım Prematüre Farkındalık Günü öncesinde, El Bebek Gül Bebek Derneği, yeni başlattığı Sıfır Ayrılık Projesi ile anne-baba ve bebek yakınlığının bir lüks değil, ihtiyaç olduğuna dikkatleri çekiyor.

Uzman Psikolog İlknur Okay (El Bebek Gül Bebek Derneği Başkanı): Lüks değil ihtiyaç

Türkiye'de her yıl binlerce prematüre bebek dünyaya geliyor ama anne babaların 3'te biri neredeyse bebeklerine hiç dokunamıyor. Anne-baba, haftalık ya da sınırlı süreli ziyaretçi olmamalı. Çünkü her temas erken doğan bebekler için bir yaşam desteğidir. Ben de 26 yıllık, prematüre doğum yapmış bir ikiz annesiyim. Çocuklarımla tek bir fotoğrafım yok. Bunun getirdiği sıkıntıları yıllar boyu yaşıyoruz. Normalde kavuşma olması gereken hayatın belki de en özel anında ayrılık oluyor. Bu nedenle prematüre doğum zaten travmatik bir olay. Sonrasını hem bebek hem aile için daha kolay ve sağlıklı hâle getirmek için çaba sarf ediyoruz.

Yakın zamanda 50 şehirde toplam 688 ebeveynle bir araştırma yaptık. Yüzde 46.8'i bebeğini günde bir kez görebildiğini, yüzde 69'u bebeğinin yanında maksimum 15 dakika kalabildiğini söylerken, yüzde 34.8'i ise bebeğini haftada yalnızcabir kez görebildiğini söyledi. Yüzde 31.4'ünün kanguru bakım süresi ise 15-30 dakika arası olmuş. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, kanguru bakımının, yani bebeğin çıplak bedeninin, annenin çıplak bedenine temasının, günde minimum 8 saat olması gerekiyor. Yüzde 50'ye yakınının bebeğine bakım vermesine hiç izin verilmemiş. Tıbbi bakımda dünyayla yarışır durumdayız. Anne-baba ve bebek yakınlığını daha iyi bir hâle getirmemiz gerekiyor. Sonra anneye süt sağ diyoruz ama bu mekanik bir şey değil. Tüm bilimsel çalışmalar, bebek ne kadar anne babasıyla birlikte olursa gelişiminin o kadar hızlandığını, oksijen doygunluğunun arttığını ve daha hızlı büyüdüğünü, anne sütünün de daha çok geldiğini gösteriyor. Ağrılı, sancılı işlemlerde bile bebek anne kucağında ise ağrısının azaldığı bilimsel olarak kanıtlanmış. Dolayısıyla bu bir lüks değil, sağlıkla büyümesi için bir ihtiyaç.

Sıfır Ayrılık manifestosu

1-Her prematüre 24 saat ailesiyle bir arada olmalı. Tıbben güvenli olduğu sürece hiçbir bebek anne ve babasından ayrı kalmamalı.

2-Ten tene temas ilk saatten başlamalı. DSÖ standartlarına göre günde 8-24 saat kanguru bakımı bebeklerin sağ kalımını ve bağlanmasını güçlendiriyor.

3-Anne-bebek birlikte bakım modeli yaygınlaşmalı. Anne doğumdan sonra bebeğiyle aynı odada olmalı, ikisi tıbbi desteği birlikte almalı.

4-Aile bir bütündür. Hastanelerde ebeveyn erişimi sınırlanmamalı. Süre sınırı olmadan anne-baba bebeğinin yanında kalabilmeli.

5-Her yoğun bakım, aile dostu olmalı. Ebeveyn katılımını destekleyecek altyapı ve alanlar için kaynak ayrılmalı. Anne-baba bebeğin günlük bakımına katılabilmeli.

6-Sağlık personeline Sıfır Ayrılık eğitimi şart. Aile merkezli bakım farkındalığı olmadan sistemin dönüşmesi mümkün değildir.