Depremzede gençlerin önceliği güven

Deprem bölgesindeki gençlere ve ailelerine psikososyal destek sağlanması amacıyla başlatılan Dove Güven Projesi'nde ilk olarak Hatay, ardından Adıyaman'da 25 bin gence ulaşılması hedefleniyor. Projenin yürütücüsü eğitimci Dr. Özgür Bolat ile konuştuk. Büyük yıkıma neden olan depremin üzerinden aylar geçmesine rağmen yas süreci ve kayıpların üstesinden gelme çabası duygusal zorlanmaları da beraberinde getiriyor. 11 ilimizi etkileyen afet bölgesinde iyileşmeye giden yol uzun. Özellikle gençlerimizin psikolojik desteğe ihtiyacı var.UNICEF ile ortaklaşa yürütülen Dove Güven Projesi ile depremzede 14-19 yaş arasındaki gençlere ve ailelerine psikososyal destek sağlanarak, kaybolan güven ve umutlarının yeniden inşa etmelerine yardımcı olunması amaçlanıyor.2015'ten bu yana Türkiye'nin dört bir yanındaki gençlerle kendilerine ve bedenlerine güvenmeleri ve özgüven kazanmaları amacıyla Özgüven Projesi'ni yürüten ve bugüne kadar yarım milyon gencimize ulaşan Dove markasının odağında bu kez deprem bölgesi var. Eğitim Bilimci Dr. Özgür Bolat önderliğindeki saha çalışmalarında, gençlerin en fazla güven kaybı yaşadığının belirlenmesi üzerine Güven Projesi başlatıldı.Klinik psikologlardan oluşan bir ekip tarafından hem gençlere hem de ebeveynlerine yönelik tasarlanan iki farklı eğitim modülüyle Hatay'daki pilot çalışmalar haziran ayında tamamlandı. Adıyaman'da devam eden eğitim desteğiyle 6 ayda toplam 25 bin kişiye temas edilmesi planlanıyor.Dr. Özgür Bolat, projenin tanıtım toplantısında "Depremden sonra 8 saatlik eğitim modülleri tasarlayıp sahada denedik. Çocukların fikirlerini aldık. Onlara fikirlerini sormak bile çok iyi geldi. İşe yaramayanları çıkardık ve sonuçta 1 buçuk saatlik bir eğitim ortaya çıktı. Hâlihazırda güven ortamında olmayan çocuklar depremden daha çok etkilendi. Program en temel 5 ihtiyaca odaklanacak şekilde tasarlandı: Güven, umut, yeterlilik, kontrol ve güvenlik" diyor."İhtiyaçlara odaklandık"Hem saha hem pilot çalışmalarında, deprem sonrasında gençler ve ebeveynlerin içinde bulundukları duygusal ve düşünsel durumun analizine ve bu iki grubun ihtiyaçlarına odaklandıklarını anlatıyor: "Gençlerin 'temel güven' duygusu fazlasıyla sarsılmış halde. Lise çağındaki çoğu genç 'Ben güvenli alanda değilim', 'güvende değilim', 'duygusal ihtiyaçlarım karşılanmıyor' inancında. Benlik algıları da farklı düşünce kalıpları nedeniyle zarar görmüş durumda. Benlik algısı zarar görürse gençler umutlarını kaybeder ve hayatla baş edemeyeceklerini düşünürler. Bu nedenle, klinik psikolog ekibimizle birlikte gençlerimiz için hazırladığımız eğitim içeriğimizle, temeldeki güven duygusunu tekrar kazandırırken geleceğe dair umut duygusunu da yeşertmeye çalışıyoruz. İkinci grup ise ebeveynler. Burada hedef, deprem sonrasında hem ebeveynlerin güven duygusunu tekrar kazandırmak hem de ailelerin çocukları ile kurdukları iletişimde onlara yol göstermek."var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6973102;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-"