Değişim rüzgârlarına kapılmak mı

Bazı değerlerin zaman aşımı yoktur. Gelin görün ki değer kazanmak uğruna aşındıran yine insandır.

Zaman değişir, insan da zamanla değişir ama bu kemaliyete uygun bir değişim olursa gelişimdir, kişiyi değerli kılar.

Eskilerin 'kırkından sonra değişeni teneşir paklar' demesi, çıktığı kabuğu beğenmeyen kestane misali, aslını inkâr edenler gibi hallere girenler içindir.

Değişime ayak uyduran da çoktur, değişiklikten rahatsız olan da... Her ikisi de kabul edilebilir. Fakat öz değişmez, kabuk değişir nihayetinde. "İnsan 7'sinde ne ise 70'inde odur" sözü, hiç yabana atılmamalı.

Baş döndürücü hızla değişen dünyada, değişmeden, bozulmadan kalmak büyük bir fazilettir.

Ahlâkî değerleri aşındırmamayı prensip edinmek, dünya değişse de dünyalara değişilmeyecek bir erdem.

Mahcubiyet yerini mağrurluğa, enaniyet özsaygı kılıfına, patavatsızlık savunmasını dobralığa, şımarıklık kendini doğru ifade etme safsatasına...

Kendini beğenmişlik güya vizyonerliğe, gösteriş budalalığı sonradan görmeliğe,

Kibirlilik, kariyer, gerekliliğinden ötürü savunmasına, estetik kaygılar yapay, suni, bayağı bir görüntüye evriliyorsa...

Söz başka, icraat başka ve herkes bir değişik olmuşsa...