Yabancı para girişleri tekrar başladı

İç piyasalarda olumlu hava sürüyor. Yabancı yatırımcıların pozitif hareketleri dikkat çekici. 12 Ocak ile biten haftada yabancı yatırımcılar; hisse senetlerinde 157.4 milyon dolar, tahvil bonoda 424.9 milyon dolarlık alım yaptılar. Tekrar alıma geçmeleri olumlu bir gelişme. Bunda uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının son dönemde Türkiye ile ilgili açıkladıkları raporlar da etkili oldu. Bu aşamada yabancı yatırımcıların katkısıyla Borsa İstanbul'da olumlu havanın korunduğunu söylemek mümkün. Gelecek hafta ise 25 Ocak'taki PPK toplantısı dikkatle takip edilecek.

İç piyasalarda olumlu hava korunurken dikkatler yabancı yatırımcıların tavrına çevrilmiş durumda. Mayıs 2023'ten sonra yeni ekonomi yönetimi ve politikalarındaki değişiklikler iç ve dış finans çevrelerinden kabul görmüştü. Bunun en bariz ve somut emarelerinden biri yaklaşık üç aydır devam eden Türkiye'ye yabancı para girişleri olsa gerek.

TEKRAR ALIMA GEÇTİLER

12 Ocak ile biten haftada yabancı yatırımcılar; hisse senetlerinde 157.4 milyon dolar, tahvil bonoda 424.9 milyon dolarlık alım yaptılar. Bir önceki hafta tahvil bono ve hisse senetlerinde satış yapmışlardı. Bir haftalık aradan sonra yabancıların tekrar alıma geçmeleri olumlu bir gelişme. Kasım 2023'ten bu yana devam eden alımlar, bir tek 5 Ocak ile biten haftada kesintiye uğradı. Borsa İstanbul'da son günlerde bir yavaşlama görülse de yabancı yatırımcıların hisse senetlerindeki payı yüzde 36 seviyelerinde seyrediyor. Mayıs 2023'te ayında yüzde 27 seviyesindeydi.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Yabancı takas oranının çok yeterli olduğunu söylemek bu aşamada zor elbette. Hatırlanırsa geçtiğimiz yıllarda yüzde 60-70 seviyeleri görülmüştü. Bu gelişmelere paralel olarak; TCMB brüt rezervlerinde artış, kur korumalı mevduatta gerileme ve buna karşılık bankaların döviz mevduatlarında yatay bir seyir var. Para akışları aslında istenildiği gibi seyrediyor. TCMB'nin faiz artışı ve parasal sıkılaşma politikalarıyla TL'ye ilginin, yatırımların artması ekonomi yönetiminin öncelikli hedeflerinden biriydi. Bu henüz hedeflenen seviyelere ulaşmasa da belli ölçüde gerçekleşmiş durumda.

POZİTİF RAPORLAR ETKİLİ

Bu açıdan ekonomik programın uygulanmasında istikrarın korunması oldukça önemli olacak. Diğer yandan Türkiye'nin risk primindeki düşüş (300 seviyelerine çekildi), Eurobond faiz oranlarındaki geri çekilmeler, kredi derecelendirme kuruluşlarının birbiri ardına gelen olumlu adımları ayrıca önemli. Geçen hafta sonu SP'nin ardından Moody's de Türkiye'nin görünümünü pozitife yükseltirken aynı düzeltmeyi 17 Türk bankası için de yaptı. Bu yıl için Türkiye'nin kredi not artışı daha da kuvvetlendi. Dünyanın en büyük tahvil fonu yöneticilerinden ABD Kaliforniya merkezli bir şirket olan Pimco'dan "Türkiye için yatırım yapılabilir notu yolda, faiz oranları önemli ölçüde arttı, maliye politikası sıkılaştı, bu durum yerel halkı TL'ye geri dönmeye ve ABD dolarından uzaklaşmaya teşvik ediyor" açıklamaları geldi.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu, uzun zamandır oldukça azalan yabancı yatırımcı ilgisi başlamış görülüyor. Bunun korunması için öncelikle ekonomi programının ve kurumların istikrarının sürdürülmesi büyük önem arz ediyor.

YERLİ HİSSE SENEDİNE YÖNELİR Mİ

Borsa İstanbul'a yabancı yatırımcının gösterdiği teveccühü yerli yatırımcı henüz gösterebilmiş değil. 'Yabancının gördüğünü yerli yatırımcı görmüyor mu' diye bir soru akla gelebilir. Yüksek faiz, yerli yatırımcının önündeki en önemli manilerden biri olarak görülüyor. Ancak son günlerde bankaların mevduat faizlerindeki gerileme yerli yatırımcıyı tekrar hisse senetlerine yöneltir mi sorusunun cevabını önümüzdeki günlerde test etme imkânımız olacak. Bankaların kredimevduat oranının gerilemesi faiz düşüşleri için önemli gerekçelerden biri. Bankalar satamayacağı paraya neden yüksek faiz versin gibi bir anlayış öne çıkıyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

ENFLASYON BELİRLEYİCİ OLACAK

Bu yıl enflasyon da beklentilere paralel olarak gerilerse daha geniş bir zaman diliminde faiz oranlarının gevşemesi muhtemel bir gelişme olacak. TÜİK verilerine göre son aylarda enflasyon yüzde 3'ün altında kalmaya başladı. Bu durumda bu yıl için yüzde 36-40 enflasyon tahminlerinin tutma olasılığı artıyor. Bu noktada bir yabancı görüşü alırsak; geçen hafta ABD'li yatırım bankası Goldman Sachs, Türkiye'de enflasyonun beklenenden daha hızlı gerileyebileceği öngörüsünde bulundu. Beklentiler ile gerçekleşmeler arasında her daim bir uyumsuzluk olabileceği ihtimalini de bu noktada bir çekince olarak koymak yerinde olacak.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Ekonominin ve piyasaların seyrinde uzun soluklu projeksiyonlar yapmak için mart ayının sonundaki yerel seçim sonuçlarını da görmek yerinde olacak. Bu aşamada yabancı yatırımcıların katkısıyla Borsa İstanbul'da olumlu havanın korunduğunu söylemek mümkün.

DIŞ PİYASALARDA İYİMSERLİK SÜRÜYOR

DIŞ piyasalarda iyimserlik bir parça zayıflasa da devam ediyor. Ortadoğu ve Kızıldeniz kaynaklı gelişmeler, Çin'in büyüme verilerinin beklentilerin altında kalması, öncü bankaların faiz indirimi beklentileri konusunda oluşan tereddütler, enflasyon verilerinin tekrar yönünü yukarı çevirmesi, ABD'de ekonominin canlılığını koruması, ABD ve Avrupa merkez bankaları yetkililerinden gelen temkinli açıklamalar dış piyasalardaki olumlu seyri biraz sekteye uğratmış görülüyor. Ancak "enflasyon düşüşü ve faiz indirim beklentileri" konusundaki öngörüler değişmiş değil.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Daha çok faiz indirimlerinde zamanlama olarak bir ertleme olabilir kaygısı var. Geçen hafta Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, "Avrupa Merkez Bankası'nın yaz dönemi itibarıyla faiz indirimine gitmesinin muhtemel olduğunu" söyledi. Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic de, "Önümüzdeki aylarda enflasyonun tahminlerden daha hızlı düştüğüne dair ikna edici kanıtlar gelmesi halinde ABD'nin faiz oranlarını beklediğinden daha erken düşürmeye açık olduğu" görüşünde.