Piyasalar, Merkez Bankası'nın temmuz toplantısında 300 puanlık faiz indirimine gitmesiyle moral buldu. Şimdi üç toplantı daha var. Yıl sonu için yüzde 35 faiz tahminleri ağırlık kazanıyor. Bu aşamada mevduattan borsaya bir kayma olabilir mi sorusuna net bir cevap vermek zor. Önümüzdeki dönemde, reel ekonominin hızlanmasıyla güçlü şirket bilançoları görmeye başlarsak durum daha farklı olabilir.
TCMB'den gelen 300 baz puanlık indirim, beklentileri karşılarken piyasalara yansımaları ise olumlu oldu. Karar sonrası borsada "beklenti bitti" satışları gelse de bunlar çok sınırlı kaldı. Piyasalar bir süredir zaten olası bir faiz indirimini fiyatlıyordu. BIST100 Endeksi'ni 9 binli seviyelerden 10 binin üzerine taşıyan önemli gerekçelerden biri de faiz indirimi beklentisiydi. Bu açıdan faiz kararı sonrası kısa süreli satış denemelerini olağan karşılamak gerekir.
'HAVUÇ' İŞLEVİ GÖRECEK
Öte yandan PPK'nın toplantı metnindeki "Yakın döneme ilişkin veriler, talep koşullarının dezenflasyonist etkisinin arttığını göstermektedir" vurgusu, piyasalar tarafından önümüzdeki dönemde de faiz indirimlerinin devamının geleceği şeklinde değerlendirildi. 2025 yılı içinde 11 Eylül, 23 Ekim ve 11 Aralık olmak üzere 3 toplantı daha var. Bu açıdan bakılınca faiz konusunda yeni bir gelişme en azından bir süre daha olmayacak. Ancak perşembe günkü faiz kararı önümüzdeki döneme ilişkin bir moral kaynağı oldu. Hem faiz indirim sürecinin başlaması hem de piyasaların beklenti ihtiyacını karşılayacak "havuç" işlevi görecek bir gelişme bu.
Haberin DevamıYıl sonu için yüzde 35 faiz tahminleri ağırlık kazanıyor. Bu tahmine ulaşmada enflasyon belirleyici olacak. Yine TCMB toplantı metninde "Öncü veriler temmuz ayında aylık enflasyonun aya özgü unsurlarla geçici olarak artacağına işaret etmektedir" denilse de enflasyon hızında belirgin bir yavaşlama var. Döviz kurlarının seyri yine bu aşamada belirleyici olacak. Faiz, piyasaların ve ekonominin en önemli göstergelerinden biri. Bu açıdan piyasaların olduğu kadar reel ekonominin de seyrini önemli ölçüde etkiler. Orta vadede yavaşlayan ekonomiye bir can suyu olmasının yanı sıra yüksek finansman giderleri sorununun hafiflemesine de neden olabilir. Faiz düşüşünün piyasalardaki ilk etkileri borsa üzerinde oldu. Borsalar bugünü olduğu kadar geleceği de fiyatlar. Bu noktada borsalarda "fiyat önden gider olay peşinden gelir" sözüne bir atıf yapmış olalım. Faiz borsaların en ciddi rakibidir. Stopaj artışını da dikkate aldığımızda faiz gelirlerinin azalması diğer alternatiflere olumlu yansıyacaktır.
Haberin DevamıMEVDUATTAN BORSAYA KAYMA OLUR MU
Reel faiz konusuna da dikkat çekmek yararlı olacak. Faizle birlikte enflasyon da düşüyorsa reel faiz önemli ölçüde korunacak demektir. Enflasyon için yıl sonu tahminleri yüzde 24 ile yüzde 29 aralığında, TCMB faiz tahmini ise yüzde 35 gibi şekilleniyor. Stopajı hesaba katsak da enflasyona karşı az veya çok bir koruma sağlıyor. Borsa için bu bağlamda, faiz indirimi bir güç verse de çok güçlü beklentiler ve trendler "henüz" oluşmuş değil. Kabaca bir hesapla BIST100 Endeksi 14.000-14.500 seviyesine yükselir ise faiz getirisini karşılayacak. Borsa bu seviyeye ulaşır diye bir garantiden söz etmek mümkün değil. Belki bu seviyeyi geçecek, belki bu noktanın altında kalacak Belirsizlik var ama diğer tarafta garantili bir getiri söz konusu. Hisse bazında çok daha yüksek getiriye sahip olanlar çıkacaktır o ayrı.
Haberin DevamıMevduattan borsaya bir kayma olabilir mi sorusuna net bir cevap vermek bu aşamada zor. Önümüzdeki dönemde, reel ekonominin hızlanmasıyla güçlü şirket bilançoları görmeye başlarsak durum daha farklı olabilir. Gelecek haftadan itibaren 06/2025 dönem bilançoları daha yoğun şekilde açıklanmaya başlayabilir. Konsolide olmayan banka ve şirketlere ilişkin ikinci çeyrek finansal sonuçlar için Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) son gönderme tarihi 11 Ağustos 2025, konsolide şirket ve bankalar için ise 19 Ağustos 2025 olarak belirlendi. Bu açıdan bir süre bilanço takip edeceğiz. Bilançolarla ilgili beklentiler 03/2025 veya 12/2024 dönemlerinden çok farklı değil. Enflasyon muhasebesi ve ekonomideki yavaşlama süreci geçen çeyrekte korunduğuna göre bu dönem bilançoları için de çok güçlü beklentiler yok. Bununla birlikte her dönem olduğu gibi çok iyi performans gösteren şirketler de çıkacaktır.
Haberin DevamıBir diğer nokta, son dönemde hisse bazlı hareketlenmelerde bilanço beklentilerinden çok faiz düşerse hangi sektör veya hisselere daha çok yarar gibi bir anlayış öne çıkmış durumda. Gerçi faiz düşüşünün iyi gelmeyeceği sektör ve hisse olmasa gerek. Ancak faize en duyarlı sektörler olarak bilinen bankacılık ve konut (GMYO) bu yöndeki fiyatlamada öne çıktı.
Cuma akşamı Moody's'den gelen Türkiye'nin kredi not artışının piyasalar üzerindeki etkisi olumlu ancak sınırlı kalabilir. Borsa İstanbul'da iyimserlik sürüyor.
ALTIN KÂR SATIŞLARININ ETKİSİNDE
Dış piyasalarda artan risk iştahıyla iyimserlik devam ediyor. ABD-Japonya arasında tarifeler konusundaki anlaşma piyasalara olumlu yansıdı. Bu gelişme en belirgin şekilde borsalar ve altın fiyatları üzerinde kendini gösterdi. ABD borsalarında yeni zirveler oluştu. Almanya ve Japonya zirvelerine yakın hareket ediyor. Bu durum diğer borsaları da etkisi altına aldı.
Haberin DevamıAltında ise kâr satışları derinlik kazanmaya başladı. Önce Ortadoğu'da sıcak savaşın bitmesi, ardından ABD-Japonya arasındaki gümrük tarifeleri konusundaki anlaşmanın 1 Ağustos için referans kabul edilmesi ve AB ile de anlaşma umutlarının artması jeopolitik riskleri zayıflattı. Bu durum "güvenli liman" ihtiyacının azalmasına neden oldu. Ayrıca ABD dolarındaki değer kaybının durması altın fiyatlarında kâr satışlarına hız kazandırdı.