Altın fiyatlarında kâr satışları görülmesine rağmen çıkış trendi gücünü koruyor. Dolardaki değerlenme ve Gazze'de İsrail-Hamas anlaşması, jeopolitik riskleri bir parça azalttığı için kâr satışı ve teknik düzeltme gerekçeleri oluştu. Fiyat artışına kaynaklık eden temel gerekçelerin başında Fed'in faiz indirim süreci geliyor. Ayrıca Çin başta olmak üzere merkez bankalarının devam eden altın alımları da söz konusu. Altında uzun vadeli hedefler yukarı yönlü revize ediliyor.
SON dönemin en gözde yatırım aracı altın oldu. Dış piyasalarda ons fiyatındaki yükselişe içeride dolar/TL kurundaki artış da eklenince altın, diğer yatırım araçlarının açık ara önüne geçti. Yılbaşından bu yana ons altındaki pirim yüzde 50'yi geçerken gram/TL altın fiyatındaki kazanç yüzde 80'e yaklaştı. Ocak-eylül enflasyonunun (TÜFE) yüzde 25.43 olduğunu dikkate alırsak altının ciddi bir reel kazanç sunduğu anlaşılır.
KARAHAN'IN AÇIKLAMASI ÖNEMLİ
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan geçen hafta yaptığı sunumda, Türkiye'de yastık altı stokunun 400-500 milyar dolar civarında olduğunu söyledi. Karahan ayrıca, "Son bir yıldaki fiyat artışının varlık etkisi 100 milyar doları geçiyor. Altın fiyatlarındaki artış da bu varlık etkisi kanalıyla tüketim talebini destekliyor. Fiyat istikrarının yastık altı altın talebini azaltacak en önemli unsurlardan biri olduğunu ifade ediyordum. Çünkü Türkiye'de bu kadar yüksek altın stoku olmasının nedeni geçmişten gelen enflasyonist tecrübe" sözleriyle durumu özetledi. Altındaki yükselişin servet etkisiyle talebi canlı tuttuğu, bunun da enflasyonla mücadelede bir zafiyete neden olduğunu ifade eden doğruluk payı çok yüksek bir açıklama.
Haberin Devamı'Yastık altındaki altın nasıl sisteme dahil olur sorusuna' ikna edici bir cevap bulunursa ekonomi için oldukça önemli bir kaynak atıl kalmayacaktır. Hatırlanırsa, 1997'de G.Doğu Asya merkezli krizde zor durumda olan ülke ekonomisi için G.Kore'de ev kadınları başta olmak üzere halk, altınlarını bozdurup paralarını bankaya yatırmış, buradan ciddi yarar da sağlanmıştı.
VIOP'TA DEĞERLENDİRİLEBİLİR
Türkiye'de finansal okuryazarlık son yıllarda artmış durumda. Vadeli işlem ve Opsiyon Piyasası'nda (VİOP) altın, gümüş, hisse senetleri başta olmak üzere birçok enstrümanın alım satımı alınan pozisyonun çok daha küçük miktarı bir teminat ile yapılabiliyor. Yatırım tavsiyesi olarak görülmemesi temennisi ve bilgilendirme amacıyla söylemek gerekirse; takı amaçlı olmayan altın işlemleri bu pazarlarda değerlendirilebilir. Fiyat aralıkları çok daha dar ve saklama derdi yok, işlem yapmak daha kolay. Gerek aracı kurum, gerekse internet ortamında uzaktan erişim ile hisse senedi gibi alınıp satılabiliyor. Teminat ile poziyon büyüklüğü arasındaki ciddi fark da başka yatırım araçlarında değerlendirilip alternatif getiriden mahrum kalınmamış oluyor. VİOP piyasasında işlem yaparken teminat ve kaldıraç oranı dengesine dikkat etmek gerekecek. Bu aşamada istenen düzeyde değil elbette. Ancak finansalokur yazarlık arttıkça bu pazarın da gelişmesi beklenebilir.
Haberin DevamıÇIKIŞ TRENDİ KORUNUYOR
Altın fiyatlarında kâr satışları görülmesine rağmen çıkış trendi gücünü koruyor.
ABD dolarındaki değerlenme ve Gazze konusunda İsrail-Hamas anlaşması jeopolitik riskleri bir parça azalttığından kâr satışı ve teknik düzeltme için gerekçe oluştu. Altın fiyatlarındaki çıkışa kaynaklık eden temel gerekçelerin başında ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz indirim süreci geliyor.
Ayrıca Çin başta olmak üzere merkez bankalarının devam eden altın alımları söz konusu. Halen dünyada toplam var olan altın büyüklüğü 216 bin ton olarak biliniyor. Bu yüzden tanımlanırken hep 'bir olimpik havuzu dolduracak kadar' denir. Merkez bankalarının rezervlerinin yaklaşık yüzde 25'i altından oluşuyor. Yüzde 55 civarında ise dolar var.
Haberin DevamıTrump politikalarıyla dolar ve ABD tahvillerinin güvenli liman özelliği biraz zayıflayınca altına rağbet arttı. Altın fiyatlarını etkileyen başlıca temel parametrelere göz atıldığında; faiz, enflasyon, ABD doları, jeopolitik gelişmeler, merkez bankaları ve fonların fiziki alım satımları olarak sayılabilir.
Bu dönem altını destekleyen gelişmeleri ise; merkez bankalarının faiz indirim süreçleri, ve devam eden altın alımları, son birkaç günü hariç tutarsak dolardaki zayıflama ve jeopolitik haber akışları olarak sıralamak mümkün. ABD'de bütçe krizi ve hükümetin kapanmasını da bu listeye istisnai bir durum olarak eklemek gerekecek. Bu nedenle ABD'de geçen hafta istihdam verileri açıklanamadı.
Haberin DevamıÖnümüzdeki hafta ABD'de TÜFE verisinin ise açıklanması bekleniyor. Bu durumda 29 Ekim toplantısında Fed'in faiz kararı merak ediliyor. Görünen o ki birçok etken altın fiyatlarını yükseltmek için bir araya gelmiş.
Bu koşullar halen önemli ölçüde geçerliliğini sürdürüyor. Ancak belli ölçüde fiyatlandığı da bir başka gerçek. Henüz ralli bitmedi ama altını yukarıya taşıyan gerekçelerin fiyatlara dahil olmasıyla kâr satışları ve yorgunluk göstermesi olağan bir durum. Orta ve uzun dönemde altını destekleyen koşullar halen varlığını sürdürüyor.
Yatırım bankaları altın hedeflerini yukarı çekmeye başladı. Saxo Bank Emtia Strateji Başkanı Ole Hansen, gelecek 12 ayda altının onsunda 5 bin doların görülebileceğini söyledi. ABD'li yatırım bankası Goldman Sachs ise, 2026 yıl sonu altın fiyatı tahminini 4.300 dolardan 4.900 dolara yükseltti. Banka, son rallinin hem merkez bankaları hem de Batılı yatırımcılardan gelen kalıcı talepten kaynaklandığını belirtti.