Kurtarıcı

Seferovic, daha maçın başında Ümraniyespor kalecisi Serkan Kırıntılı ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda golü atsa, Galatasaray için şampiyonluk seferinin fitilini de ateşlemiş olacaktı. Bu kadar üst düzey bir golcü, nasıl bomboş pozisyonda kaleye vurmak yerine pas atmayı tercih eder; kaldı ki o pozisyonda pas attığı takım arkadaşı Emre de markajdaydı. Galatasaray'da yeniler ile eski oyuncular arasında bir uyumsuzluk vardı maç boyunca. Oliveira-Yunus; Kerem-Seferovic, Abdülkerim-Neilsson; Torreira- Emre Akbaba... Bu oyuncular arasında bir ezber oluşursa, yani bir takım bütünlüğü ortaya çıkarsa Galatasaray çok rahat gole gider. Bunun içinde Galatasaray'ın 6-7 maça ihtiyacı var. İlk yarıda bir türlü beklenen golün gelmeyişi, telaşlı bir oyuna götürdü Galatasaray'ı. Tehlike hunisine giren her hücumcu, pas atmak yerine kaleye vurmayı tercih etti. Yaklaşık 2 sezondur devam eden pozisyon bencilliği devam ediyor sarı-kırmızılı takımda... İlk yarıda Seferovic'in dışında Kerem, Yunus ve Oliveira pozisyonları cömertçe harcadı. Oysa ilk 45'te bencillik yapılması gereken tek pozisyon Seferovic'inkiydi. O da pası tercih etti. Ümraniyespor'un en etkili ismi Del Valle ise Galatasaray ceza sahasında adeta cirit attı, çok rahat pozisyona girdi. Oyunun ilk bölümünün; gel-gitlerin yaşandığı bir hikayesi oldu. Bu hikayeden çıt çıkmadı. Galatasaray; birinci bölgeden ikinci bölgeye geçişte sorun yaşıyor, hızlı çıkışlar yapamadığı için pas oyununda da sorunlar ortaya çıkıyor ve çok top kaybı ile oynuyor. Okan hoca, 2. yarıya Emre Akbaba'nın yerine Mertens'i oyuna alarak başladı. İlk yarıda net bir pozisyonu tercih hatası nedeniyle kaçıran Seferovic, 2. yarının başında da 1 metreden topu çerçeve ile buluşturamadı. Mertens'in girişi ile olgun ataklar geliştirmeye başlayan