Trabzonspor efsanesi Özkan Sümer şöyle anlatıyor Trabzonspor'u... 'Dalgaların sesi, yaylaların sisi, ormanların gizi, kemençenin sözü, yaşlıların öyküsü, gençlerin tutkusu...' Trabzonspor bir devrim takımıdır. Yüreğini ortaya koyduğu zaman, suyu bile yakar, ihtimalleri ihtilallere dönüştürür! O yüzden Trabzonspor sevgisi kutsal bir sevgidir... Trabzonspor şampiyonluk için bu sezon çok emek harcadı. Bordo-mavili futbolcular, sahada adım atarken bile adeta havada yürüyor gibiydiler. Sanki daha önce izlediğimiz hiçbir futbol gerçeğine benzemiyorlardı. Hepsinin bedenine aynı ruh girmişti. Her maçta giydikleri formalardan yılların teri aktı. Her maçta yeni bir çılgınlık, yeni bir mucize ve güzellik ürettiler. Hepsi sahada birbirine sımsıkı sarılıydı. Hepsinin gözlerinden fışkıran şampiyonluk alevini gördük. Dün akşam Antalyaspor karşısında liderliği şampiyonluğa, şampiyonluğu aşka taşıdılar. Dün gece aşkın rengi BORDOMAVİ'ydi. Onlar gökyüzünden kendilerini tebrik eden yıldızları yere indirip, göğüslerine takan futbolcular topluluğuydu. Onlar maçın bitiş düdüğü ile zamanın dışına çıkan binbir gece masalları kahramanlarıydı. Kahramanlar, masalların içinden çıktı ve bu sezona damgasını vurarak tarih yazdılar. Akyazı'daki coşku, gezegenlerden bile duyulacak ve görülecek kadar güzeldi. Dün gece Trabzon'da dünyanın en güzel tribün fotoğrafları vardı! Eski bayramlarda sevdiklerimize gönderdiğimiz kartpostallar kadar güzeldi tribün manzaraları... Şampiyonluğun renk olarak yansıdığı cennet, Trabzonspor tribünleriydi. Trabzonspor'un bu sezon kazandığı şampiyonluk, ana sütü kadar helal bir şampiyonluktur. Trabzonspor, sezon boyunca suda sönmeyen akşam güneşi gibiydi. Bordo-mavili futbolcuların başı yıldızlarda, ayakları samanyolunda... Ve Abdullah Avcı... Som altından şampiyonluğun baş mimarı... 'Tüm olasılıkların bittiği yerde Abdullah Avcı