Güzel olan, beddua etmemek!

Bizim inanç sistemimiz daima "dua etmemizi" ama "bedduadan etmekten de özenle kaçınmamızı" tavsiye eden bir inanç sistemi.

Bedduadan kaçınmamız tavsiye edilirken "olur ki duaların kabul olacağı bir ana denk gelir de bedduanız kabul edilir" diye bizi uyarır!

Bu nedenle bedduadan uzak durmaya gayret gösteririz.

Bize yapılan bu tavsiyeyi ana muhalefet lideri Özgür Özel'e de aynen yapmak istiyoruz.

Zira kendisini sık sık beddua ederken görüyoruz.

Mesela o, partisinin anketlerden birinci parti olarak çıktığını ileri sürerek meydanları büyük kalabalıkların doldurduğunu iddia ediyor.

İktidar yanlısı medya ise ana muhalefet tarafından düzenlenen mitinglerde meydanların kalabalık olmadığını öne sürüyor.

Ana muhalefet CHP'nin lideri, bu tür haberler karşısında sinirlenip "meydanlar kalabalık değilse Allah benim belamı versin, yok kalabalık ise sizin" diye bedduaya başlıyor.

İktidar partisine bağlı belediyelerin yolsuzluk ve rüşvet bataklığı içinde olduklarını iddia ederek ana muhalefet CHP'ye mensup belediyelerin tertemiz olduklarını ileri sürüyor.

Önce CHP'li belediyelere iftira edildiğini söylüyor.

Sonrasında ise ana muhalefete mensup bir belediye ilgili görüntüleri izlediği zaman başından aşağı kaynar sular döküldüğünü beyan ederek yine bedduada bulunuyor.

Ve "Allah bin kere cezasını versin" diyor.

Evet, ana muhalefet CHP'nin lideri beddua etmeyi adeta bir alışkanlık haline getirmiş.

Her fırsatta