Metin Akpınar'ın beta dalgası!..

Metin Akpınar, 2003 yılında, Kıbrıs'ta katıldığı bir konferansta, salonu dolduran gençlerin gözlerinin içine baka baka, "Sanat için Allah rolünü bile oynarım" deme küstahlığında bulundu. Gerçekte ise, kâh "mayo ile şezlongda uzanan bir kadını" kâh "kârhane işleten bir "homo"yu canlandırdı. 60 yıldır sahnelerde olmasına rağmen, ancak "İsmail Dümbüllü Onur Ödülü" gibi birkaç kıytırık ödüle sahip oldu. 22 yıl önce, Altın PortakalFilmFestivali'ne katılmak için gittiği Antalya'da, kaldığı otelin balkonuna çırılçıplak çıkarak, bugünlerde salgına dönüşen ahlaksızlığın işaret fişeğini yaktı. Akpınar'ın sanatçılığı ne kadar mülevves ise kişiliği de o kadar sancılıydı. 1960 darbesinden sonra, MTTB'de "Tiyatro Müdürlüğü" yaptığı sırada; 115 gence silahlı eğitim verdiklerini itiraf etti. 12 Mart 1971 darbesinin yaşandığı gün, ortalık toz-duman halde iken, "Gergedan" isimli oyununu sahneledi. 48 kişinin idam edildiği 12 Eylül 1980 darbesini ise, "Çok müspet bir olaydı" sözleriyle kutsadı. Mayıs 1997'de, ÖDP ile PKK'nın o dönemki siyasi uzantısı HADEP'in birlikte düzenlediği Sultanahmet Meydanı'ndaki mitingde,