Türkiye'de son bir haftada..

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i istifa ettirdiler!

Ankara'da 4 kişinin "maymun çiçeği" şüphesiyle karantinaya alındığını yazdılar!

Ahlat'taki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önüne 1 milyon 200 bin dolarlık tekne bağlandığı iftirasında bulundular!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Malazgirt'teki konuşmasının ardından kuvvet komutanlarının davet edilmelerine rağmen sahneye çıkmadıklarını öne sürdüler!

En son Tarım ve Orman Bakanlığı'nın çiftçiye ödenen mazot ve gübre desteklerini kaldırdığı yalanını servis ettiler!

Bütün bunlar olurken dört nala yalan gazetecilik yapan arkadaşlar

İstanbul Boğazı'ndaki çevre katliamına..

Metrobüs kazasında hayatını kaybeden, yaralanan insanlara

Muhalif belediyelerde sırf partili olmadıkları için kapının önüne konulan emekçilere..

Kötü belediyecilik sebebiyle sel sularında hayatını kaybedenlere..

İzmir Körfezi'nde kirlilik nedeniyle yaşanan toplu balık ölümlerine..

Hemen her kentte görülmeye başlanan çöp dağlarına tek laf etmediler!

Onun yerine birbirlerini belediyelerden para almakla suçladılar!

Çünkü utanmıyorlar. Çünkü yaptıklarının yanlarına kâr kalacağını biliyorlar.

Kendilerinden başka kimseyi gazeteci kabul etmeyen, herkesi yandaş ilan ederek sözde ahlaki üstünlük taslayan bu tipleri Rus yazar Soljenitsin ne güzel tarif etmiş:

Yalan söylediklerini biliyoruz.

Yalan söylediklerini biliyorlar.

Yalan söylediklerini bildiğimizi biliyorlar.

Yalan söylediklerini bildiğimizi bildiklerini biliyoruz.

Ama hâlâ yalan söylüyorlar

Yalan habercilik, operasyon gazeteciliği artık bir milli güvenlik sorunu.

İnsanlar telafisi imkansız bir şekilde bu yalanlarla kamplaştırılıyor, toplumsal barış dinamitleniyor.

Kim, ne yapacak bilmiyorum ama bu işin önüne geçecek bir yasal düzenlemeye acilen ihtiyaç var.

Çünkü bu ülkede yalanın dostu, gerçeğin düşmanı çok.

Loading Kılıçdaroğlu loading

Farkında mısınız bilmem, Kılıçdaroğlu şu an CHP siyasetinde en az genel başkanlık günlerinde olduğu kadar etkili..