CHP'nin 38'inci Olağan Kurultayı'nın iptali davasında Özgür Özel yönetiminin tedbiren görevden uzaklaştırılması talebi reddedildi. Dava 24 Ekim'e ertelendi.
Mahallede bir bayram havası...
"Özgür iyi direndi, iktidara geri adım attırdı" diyen de var!
"Ankara'da hakimler var, yargı ne diyorsa o" diyen de!
Eğer iptal kararı çıksaydı aynı isimler şu an koro halinde "Erdoğan yargısı... İktidar yargı eliyle CHP'yi dizayn ediyor" türküsünü çağırıyor olacaktı.
İşlerine gelen yargı kararlarını düğün-bayram modunda karşılayıp, beğenmedikleri her karara "Darbe" yaftasını yapıştırmalarına alıştık. Cumhuriyeti kurmakla övünen bir partinin kişiye özel, partiye özel hukuk istemesine de.
Ama bu dava da CHP'nin bitmek bilmeyen parti içi iktidar kavgası da Türkiye'yi yordu. İnkar etseler de CHP'yi de yordu. Mitinglere katılan kişi sayısına bakın, ne demek istediğimi anlarsınız. CHP süratle normalleşmeli. Türkiye'yi germekten artık vazgeçmeli.
Bu ülkenin içeride ve dışarıda daha önemli gündemleri var. Bir yolsuzluk operasyonunu etkisiz hale getirmek için izledikleri yol da sergiledikleri tavırlar da artık kabak tadı verdi.
24 Ekim'de davadan çıkacak karara herkes saygı göstermeli. Bu ülkenin birilerinin kişisel kariyer hesaplarıyla kaybedecek vakti de enerjisi de yok. Hukuk önünde herkes eşit. Ve herkes suçu ispatlandığında yaptıklarının bedelini ödemek zorunda. Bu gerçeği kabul ederek siyaset yapmak CHP'yi de Türkiye'yi de rahatlatır.
Boğaziçi'ne sırtını dönenler kaybetti
Boğaziçi Üniversite'sinde Prof. Dr. Naci İnci ikinci kez rektör olarak atandı.
Yurtdışından fonlanan bir haber sitesi gelişmeyi okuyucularına "Erdoğan, Naci İnci'yi yeniden atadı. Akademisyenler sırtını döndü, öğrenciler protesto etti" başlığıyla duyurdu!
Site bu haberin altında "İnci görev süresi boyunca ne yaptı" ara başlığıyla rektörün icraatlarını topa tutmuş.
Merak ettim, tek tek okudum... Ve hak verdim bu fondaş siteye... İnci'nin kabahatleri sahiden de çokmuş.
Bir kere İnci'yi ülkenin Cumhurbaşkanı atamış! Bundan büyük kusur olur mu