Bir tarafımızda Gazze'deki soykırıma karşı çıkmanın "Haram" olduğu bir Arap alemi.
"Haram" yasak anlamına geliyor.
Bir yere otomobilinizi park etmeniz yasaksa polis size "Haraam!" diye bağırır.
Bizim dini yasaklar için kullandığımız 'haram' kelimesini bir Arap alelade yasaklar için kullanabilir.
Suudi Arabistan'da veya Birleşik Arap Emirlikleri'nde, Gazze'deki soykırımın protesto edildiğini işittiniz mi
Ben işitmedim.
Çünkü Haram!
Harem-i Şerif'tesiniz. Allah'tan Gazze'deki mazlumlara yardım etmesini niyaz ettiniz. Gözaltına alınabilirsiniz.
İnternette böyle birkaç tane gözaltı hikayesi okudum.
Gazze konusunda yorum yapmamayı, işi ülkenin yöneticilerine bırakmayı salık veren şeyh fetvaları da eksik değil.
Kuzey Afrika'da durum biraz farklı.
Bugünlerde Refah'a doğru bir yürüyüş var. Küresel Gazze Yürüyüşü. Ağırlıklı olarak Mağripliler ve Kuzey Afrikalılar yürüyor. Fakat Nelson Mandela'nın torunu Zwelivelile Mandela da aralarında.
Dedesinin torunu, helal olsun!
Soykırımın şiddetine nispetle etkisi az olabilir, olsun, hiç yoktan iyidir.
Kimse lafını etmiyor ama Türk dünyasında da korkunç bir ilgisizlik var.
Muhakkak umurlarındadır. Çıt çıkarmamalarının sebebini incelemek lazım.
Uzak Doğu'daki Müslümanlar zaman zaman yürüyorlar. Malezya'dan, Endonezya'dan sesler buralara kadar ulaşıyor.
Türkiye
Devlet diplomatik alanda bir mesai sarf ediyor.
İnsanlarımız da çok sık olmasa bile yürüyor.
En içtenlikli çabalar "Filistin İçin 1000 Genç" grubuna ait.
Onlar da bazen çok sert polis müdahaleleriyle karşılaşıyor.
Bunları anarken, çok şık bulduğum bir eylemi atlamamalıyım.
Almanya Cumhurbaşkanı Çukurcuma'da Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesini ziyarete giderken civardaki antikacı dükkanının sahibi Nevzat Onmuş "Leve Palestina" şarkısının sesini açtı ve Steinmayer'e güzelce dinletti.
Toplamda, 'İslam Dünyası' tabir edilen kalabalık topluluk, parçalı, yamalı bir performans sergiliyor.
(Nüfusumuz diğer dinlerden hızlı artıyormuş. Oranımız yüzde 25'ini geçmiş. 2075'te en kalabalık biz olacakmışız. Peygamberimiz böyle bir kalabalıkla iftihar eder mi bilmem.)
Bazı yerlerde zaman zaman yükselen, ama çabuk sönen protestolar.
Ama Avrupalılar neredeyse bütün şehirlerinde yaptıkları protestolarıyla Leve Palestina'yı hepimize öğrettiler.
Zamanın duası olabilir Leve Palestina.
Şimdi biz, bu protestolardan rahatsız mı olmalıyız
"Avrupalılar iyi niyetli değil, bizi küçük düşürmek için yapıyorlar" mı demeliyiz
"Biz geri kalıyoruz. Elin Avrupalısı, Amerikalısı bizden daha cevval. Halbuki Gazze'deki insanlar bizim kardeşimiz. Bizim sesimiz daha güçlü çıkmalıydı" diye tercüme edilebilecek, utanmakla, arlanmakla akraba bir ruh hali bize uygun düşerdi.

69