Yüzey dalgası, dip dalgası

Bazı anketçiler seçimi bitirmiş. Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'nun 4-5 puan farkla seçimi kazanacağını söylüyorlar.Aksini söyleyen anket firmaları da var. Cumhurbaşkanı Erdoğan rahat kazanıyor.Her zaman söylerim, derler ya 'fala inanma, falsız da kalma' anket için de geçerli, ankete inanma, anketsiz de kalma.Yanlış mı anketlerFirma yoklamaya çıkıyor. Türkiye ortalamasını yansıtacak bir örneklem oluşturuyor, 10-15 vilayette insanlara soruyor diyelim ki çıkan neticeyi ilan ediyor.Sipariş veren kurumun hoşuna gidecek şekilde masa başı çalışmalarıyla anket üreten firmaları saymazsak anketlerin doğru olduğunu düşünebiliriz.Tercih edilen vilayetlere göre bir iki puan sapabilir, ama doğru.Doğruysa bile seçim değil, anket.Doğru sonuç sandıktan çıkacak.Yargı kararlarına bazen 'yanlış' diyoruz ya Seçimin çıkardığı sonucu da beğenmediğimiz zaman 'yanlış' diyebiliriz.Türkiye'nin kıdemli liberallerinden Besim Tibuk bir seçim mağlubiyetinden sonra söylemişti hatırladığım kadarıyla: "Millet yanlış yaptı."İki adayı yüzde 50'nin altında gösterenler de var.Bütün bunları alt alta toplasanız 'ortada' olduğu sonucunu elde edersiniz.Muharrem İnce ve Sinan Oğan'ın iki tarafın da canını sıkmak için ortaya çıkıp belirsizliği arttırdıklarını düşünenler olabilir.Fakat vatandaşın da siyasetteki dalgalanışa göre bir tutum alma kabiliyeti var, seçimin şartlarına en az siyasiler kadar intibak etmeyi başarıyorlar.(Bazı yerlerde başkan seçiminde bir tarafı kazandırır fakat belediye meclisinde muhalefete oy verir, başkan biraz rahatsız olsun, başına buyruk davranmasın.)Yani siyasetçiler kadar vatandaş da kurnaz.Tuhaf bir şekilde yeteri kadar insan sandığa gitmiyor, yeteri kadar insan oyunu umulmadık partilere, umulmadık adaylara veriyor, bazı küçük hatalar, küçük gaflar cürmünden ziyade etki yapıyor, bazı küçük doğrular kezaHangi etkinin hangi vakadan kaynaklandığını ancak seçimin sonuçlarına bakarak tespit edebiliyorsunuz.Ya da tespit ettiğinizi zannediyorsunuz.Bu seçimde kuvvetli bir 'yüzey' dalgası var.Cumhurbaşkanı Erdoğan tarihte benzeri görülmemiş bir seçim ekonomisi uyguluyor.Kim ne istiyorsa ver. Nasıl olsa seçime birkaç hafta kaldı. EYT, emekli maaşı, ÖTV indirimi, mazot indirimi, gaz indirimi, ne varsa.Bazen muhalefet vaat ediyor, Erdoğan peşin peşin 'verdim gitti' diyor.Bu vaatler, bu peşin ödemeler bir ölçüde etkili oluyor.Sonuçta siyasetçiler seçmenle bir ticari ilişkiye giriyorlar. Sen ver ben de vereyim, al gülüm ver gülüm.Muhalefetin bu yüzey dalgasına