Yatay adamlar, dikey mimari

Para edecek arazinin, arsanın kokusunu çok iyi alan burunları rutubetli bir yönetici sınıfımız var.

Şehirleri koklaya koklaya köşe bucak geziyorlar ve üzerine mesken, avm, otel, motel, devre-mülk, sosyal donatı alanı, benzin istasyonu kondurulacak arazileri buluyorlar.

Sonra

Sonrası kolay.

Bu konuda yapay zekadan bile iyiler.

Evvela araziyi ucuza kapatmaları gerekiyor.

İmar durumu yüksekse pahalıya patlar.

Biraz vakit alıyor ama kolayını buluyorlar.

Mesken olarak planlanmış arazinin belediyedeki maharetli uzmanlar ya da Ankara'daki anlayışlı abiler sayesinde yeşil alana dönüştürüldüğü hikayeler bile dinledim.

Tersi daha kolay. Arazi imarda park, yeşil alan ya da mabet olarak geçiyor.

Harika.

"Burası imar planında cami" diyorsun arazinin sahibine, "Fazla para etmez."

Caminin yerine avm ya da otel yapmak biraz sıkıntılı. Ama telafi edilebilir.

Umreye gidersin. Başka bir camiye teberruda bulunursun.

Bir hocadan fetva da alabilirsin, güzel anlattığın zaman fetva verecek hoca çok. Biri vermezse öteki verir.

Makul bir fiyata alırsın araziyi. Abilerinin yardımıyla değiştirtirsin imarını. Belki abilerin arazinin istifade muhitini genişletmek için yanına bir ortak verirler. Para vermeyen, sadece güzelliğiyle, endamıyla süreci hızlandıran ve kardan pay alan bir ortak. Abilerinin arkadaşı. Buna biraz kafan bozulur ama yakalandın bir kere, kaçışı yok.

İyi bir arazi bulduysan ya da iyi bir proje geliştirdiysen işini abilerine duyurmadan yan ve arka kapılardan halletmeye bak. Abilerin duyarsa fazla kımıldayamazsın. Hani vahşi hayat belgesellerinde kaplan ya da leopar ceylanı kıstırır ya Öyle olursun.

İmarı aldın. Bir emsali beş emsal yaptın. Arazinin kıymeti on at arttı.

Şimdi satsan bire on kazanıyorsun.

Ama sen akıllısın. Şimdi satmazsın.

Avm'ni ya da otelini dikersin.

Sen yatay, aracılar yatay, arazi yatay, mimari dikey.

Bir gün dikey mimariden de tevbe etmen gerekebilir. Sorun değil, yaptıktan sonra istediğin kadar tevbe et.

Lüks konutlar da yapabilirsin

Bilemedin benzin istasyonunu.

Ondan sonra sabahtan akşama kadar para kesersin.

Benim aklım fazla ermez böyle işlere. Bana anlatılan 'yürü ya kulum' öykülerine istinat ederek anlatıyorum. Mutlaka daha gelişmiş, daha heyecanlı, daha entrikalı öyküler vardır.

Vardır çünkü burası milletçe muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıktığımız bir alan.

Mesela, mahalli idarelerin bürokrasisiyle, kırtasiyesiyle, nazıyla tuzuyla uğraşmamak için abilerimiz bir inovasyonla imar yetkisini merkezi idarenin uhdesine aldılar.