Suriye devrimine hizmeti geçenler

Suriye'deki devrimi bizim kotarıp kotarmadığımızı bu sütunda birkaç defa sormuştum.

Kanaatim, Türk istihbaratının, Türk dışişlerinin bir katkısının olabileceği, bazı süreçlere katılabileceği ama bir bütün olarak organizasyonun bizim dışımızda kotarıldığı yönündeydi.

Delilim yoktu, bir bilgim de yoktu. Bu yüzden konuya fazla girmiyordum.

Devrim başladığı sırada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Esed'le görüşme talebi hala gündemdeydi.

Devrim birkaç gün içinde olup bitmişti.

Birkaç gün az oldu.

Türkiye dahil birçok batı ülkesinin terör örgütü olarak kabul ettiği el-Kaide'den ayrılma Hey'et-i Tahriru'ş Şam'ın (HTŞ) harekâtı 27 Kasım 2024'te başlamıştı. 8 Aralık'ta Şam'ı teslim aldılar. Hepsi 11-12 gün.

13 yıllık iç savaş 11-12 günde biter mi

Bitti.

İyi de oldu. Yüzbinlerce Suriyeli'nin katlinden milyonlarca Suriyeli'nin çevre ülkelerde bu arada Türkiye'de sığınmacı durumuna düşmesinden sorumlu olan Beşşar Esed Rusya'ya kaçtı. 60 yıllık Baas rejimi çöktü.

Bu, Türkiye'nin de istediği bir şeydi.

Suriye yeniden kurulacaktı.

Bu safhada, Türkiye Suriye'ye destek olacaktı.

Dışişleri bakanımız Hakan Fidan ve MİT başkanımız İbrahim Kalın devrim henüz çok tazeyken Şam'a gittiler. Devrimin lideri Colani ile görüştüler.

Colani, hiç kimsenin beklemediği bir şekilde çıktı dünya kamuoyunun karşısına. Sakalı kısaltılmış ve kravatlı olarak.

Olsun. Sorun değil. Türkçede "mevta rahmet bulsun da nereden bulursa bulsun" diye bir laf var. Suriye felaha ersin de nasıl ererse ersin.

Colani hemen yanı başındaki Gazze'de olup bitenlerle pek ilgilenmiyordu.

Adamın başında bir sürü iş vardı, ilgilenememesi normal karşılanabilirdi.

İsrail hemen Golan'daki işgalini genişletti. Colani bu konuyla da pek ilgilenmedi.

Batı'da olumlu karşılanacak bazı beyanatlar verdi. Devrimlerinin 45 yıllık İran projesinin sonu olduğunu falan söyledi.

Doğruydu söylediği. Suriye İran'ın etki alanından çıkmıştı.

Kravat sonuçta bir aksesuardı.

Tabii kravata çok uzak bir arka plandan gelen Colani takınca dikkat çekiyordu.

Bu kravatın arkasında ne olduğunu anlamak için etrafa bakınıyordum.

İngiliz istihbaratının ve NATO'nun devrimin kotarılmasına katkıda bulunduğuna dair söylentiler duymuştum.

En son Fehmi Koru'nun dünkü yazısını okudum.

"Dünya değişiyor, Suriye'nin Türkiye politikası da mı değişiyor."

Yazı söylentilerden daha somut ipuçları içeriyordu.