Ülkemizde üniversitelerin sayısı arttı. 2003 yılında 77 üniversitemiz varmış. 2025'te 208'e ulaşmışız.
Üniversitesi olmayan şehrimiz kaldı mı
Bildiğim kadarıyla kalmadı.
Nicel artışlar kaçınılmaz olarak kalitenin düşmesine sebep olur. Büyük merkezlerden uzaktaki şehirlerde çalışacak kaliteli hocalar bulmak bazen zor bazen imkansızdır.
Artık ne kadar bulabildiyseniz.
Bulamadığınız zaman tuhaf uygulamalar yaparsınız.
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu rektörlük ettiği Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nde 4 fakülteye kendisini dekan olarak atamıştı.
O sıralar 'Fakülteler ağlıyordu' diye yazdığımı hatırlıyorum. (29 Mart 2021.) Nihat Hoca şimdi zannediyorum ekranlara döndü. Fakülteler de yatışmıştır herhalde.
Süte su katmak gibi bir sonuç doğurabilir ülkedeki üniversite sayısını çoğaltmak.
Gerekli donanımı, hocayı, talebeyi temin edemezseniz kalite düşer.
Üniversitelerde santimetrekare başına düşen ilim miktarı azalır.
Santimetrekare başına düşen ilim
Hadi biraz genişletelim.
Kampüs başına düşen ilim miktarı diyelim.
Anlayabildiğim kadarıyla bizim büyüklerimiz ilim başına düşen üniversite miktarıyla daha çok ilgililer.
Üniversitelerin çoğalması iyi oldu.
Vasıfsız üniversite mezunlarımızın sayısı da çoğaldı.
Üniversitelerde öğrenim gören gençler TÜİK'in hesapladığı işsizlik istatistiklerine de girmiyor. Böylece işsizlik oranımız düşük görünüyor. Son derece faydalı.
Görece nitelikli üniversitelerin kalitesiyle oynamak da bu bozma ameliyelerinin parçasıdır.
İTÜ'yü bozabilir miyiz
Boğaziçi'ni bozabilir miyiz
ODTÜ'yü bozabilir miyiz
Bozuk olsun benim olsun.
Akademisyenlerimiz yabancı dil öğrenmekte zorluk çekiyorlar. Öğreniyorlar ama çat pat.
Yabancı dili öğrenemeyince yabancı kaynakları okuyamazsın.
Uluslararası bilimsel yayınlarda makale de yayımlayamazsın.
Olsun.
Elemanın kıyafeti düzgün.
Kelle kulak yerinde. Büyüklerine saygısı da sonsuz.
Büyüklerine saygısı sonsuzsa kendini biliyor demektir.
Büyük dervişimiz Yunus Emre'miz dememiş mi ilim kendin bilmektir diye.
Düşürelim doçentlik için şart koşulan yabancı dil puanını.
65 mi gerekiyor, 55 yapalım.
İlmi hayatımız bir ferahlasın. Doçentlerimizin sayısı artsın. Ayaklarına taş değmesin.
Birisi var. Yine kılığı kıyafeti düzgün. Yine büyüklerine saygısı sonsuz.
Rektör yapalım mı
Yapalım ama profesör olarak çalışması gereken bir süre var. Üç yıl.
Adamımız henüz üç yılı doldurmamış.

5