İcat, acayip bir şey. Kimse bilmiyor, tatbik etmiyor, kullanmıyor, kimsenin aklına gelmiyor, yok öyle bir şey.
Sonra bir gün, bir adamın biri mesela yoğurdu icat ediyor.
Bile bile mi icat ediyor acaba Yoksa süt tesadüfen yoğurt oluyor da sonraki sütleri o ilk yoğurtla mı üretiyorlar
Ya da tekerlek.
Tekerlek kolay aslında. Kendin dağda bayırda yuvarlanırken bile icat edebilirsin. Zor olan dingili icat etmek.
Ateş
Ateş kendi kendini icat etmiş olabilir.
Hadi pişirmeyi de tesadüfen icat etmiş olsunlar.
Tütünü bir çubuğun içine doldurup bir ucundan yakıp içine çekmek ne oluyor
Rahmetli Erdem Bayazıt büyük bir icat derdi sigara için.
Bu tür icatları anladık diyelim.
Aslında anlamadık da…
Telgrafı nasıl icat ettiler
Telefonu
Telgraf, telefon, sesi, yazıyı iletkenler vasıtasıyla bir yerden bir yere iletiyor.
Ama radyo öyle değil. Havadaki sesi çekiyor, sana dinletiyor.
Keza televizyon.
Bütün bunlar şaşılacak şeyler.
Benim nispeten yakından tanık olduğum bir icat var.
Kulakları çınlasın, 80'lerin başında Edip Yüksel'le Bayazıt'tan Mecidiyeköy'e, rahmetli Cahit Zarifoğlu'nu ziyarete gidiyorduk. Belediye otobüsüne bindik. Laleli'deydik. Trafik çok sıkışıktı. Otobüs santim santim ilerliyordu.
Edip Yüksel bana trafik sorununu kökünden hallettiğini söyledi.
Nasıl dedim.
Yürüyen yol dedi.
Hastası var ustası var, yaşlısı var genci var. Adam yürüyen yola nasıl binecek, yola binerken düşer dedim.
Hayır dedi, kenara yakın şeritler yavaş, ortaya doğru hızlanıyor.
Böyle böyle uzun uzun anlattı.
Amerika'da bu icadın patentini almış. İlk uygulamasını da Cincinnati'de yapacaklarmış. Yakında açılışı varmış.
Bedavaya değil, para da kazanmış.
Konumuz bu değil. İcat deyince hatırıma geldi, yazıverdim.
Tarihimizdeki icatlardan biri Abdullah İbn Sebe'dir.
Öyle birisi yaşamış mı yaşamamış mı, yaşamışsa bile kendisine isnat edilen işleri kotarabilmiş mi Kimse bilmiyor.
Ama çok işe yarıyor.
Onun sayesinde Hz. Osman'ın öldürülmesini, Cemel'i, Sıffin'i tarafların hiç birisine zarar vermeden çözüyorsun. Kafanı rahatlatıyorsun, mutlu oluyorsun.
Memleketteki kendi yaptığın bütün sakarlıkları, beceriksizlikleri, ters giden bütün işlerin sorumluluğunu, ekonominin bozulmasını, pahalılığı, cari açığı dış güçlere, faiz lobisine yıkmak gibi bir şey.
Biz burada pir ü pakız. Çok becerikliyiz ama ah o dış güçler!
Son zamanlarda, siyaset ve yargı aleminin içinde teşekkül eden Aziz İhsan Aktaş da son derece faydalı, kullanışlı bir icat.