Sakin bir deniz, eğer içinizde bir fırtına varsa o fırtınayı dindirmese bile şiddetini düşürür.
Fırtınalı havalarda bile güzeldir deniz.
Korkarsınız. Ama denizin size doğru yükselişini, kendini kayalara vurmasını, köpük olup taşmasını ürke ürke seyredersiniz.
Eğer denizde bir teknenin içinde kaptan veya tayfa değilseniz.
Gerçi çok uzun sürmemek ve geminiz sağlam olmak şartıyla deniz yolculuğu da güzeldir.
Ne olursa olsun haftalarca biteviye deniz ve gökyüzü… Bana sıkılırmışım gibi geliyor.
"Denizin faydaları sayılamayacak kadar çoktur" demiş Sadi-i Şirazi, "Ama selamet onun kenarındadır."
Denizi özledim herhalde, deniz dedim durdum.
Bu senenin en güzel deniz yolcuları SUMUD direnişçileriydi.
Onlara 'Ashab-ı Sumud' diyesim geliyor.
Kıymetli bir işti yaptıkları.
Kur'an-ı Kerim'deki 'salih amel' mefhumuna uygun. 'Salih amel' yani düzgün iş.
Yeryüzünün iyi, merhametli, vicdanlı insanlarını temsil ediyorlardı. İrili ufaklı teknelerde bir araya gelen her dinden, her ulustan, her renkten kadınlar ve erkekler.
Demek biz insanlar iyi olabiliyoruz insanlık adına ümitlenmemiz için güzel bir sebep.
Herkes kötülük yapmıyor. İyilik yapanlarımız var. İyilik yapmak için rahatından, konforundan fedakârlık yapanlarımız, meşakkate katlanmaya hazır olanlarımız, kötü insanların kötülükleriyle karşılaşmayı o kötülükleri göğüslemeyi, o kötülüklere direnmeyi göze alanlarımız.
İsrail'in onlara mâni olacağını, durduracağını, gözaltına alacağını, yollarını keseceğini biz biliyorduk, onlar da biliyordu.
Bekledikleri şey başlarına geldi, yolları kesildi, baskına uğradılar.
Şerefli bir iş için yola çıkmışlardı. Bunun bilincindeydiler.
Esir alındıklarında eğilip bükülmediler.
Sonunda selamete çıktılar. Geldiler.
SUMUD'un tamamı ile ilgili hislerim böyle.
Arada kendi reklamını yapmak, takipçilerini arttırmak isteyenler olmuş mudur
Olabilir.
Elimizde insanların içindeki hisleri, niyetleri ölçebilecek bir aygıt yok.
Bazıları anlatmayı seviyor.
Bir iki günlük gözaltı için neredeyse 'cinnet müstatili' diye hatırat yazacaklar.
Ne diyelim Geçmiş olsun.
Bazıları göstermek istiyor.
Bir karikatür hatırlıyorum, adamın biri abdest alırken selfi çekiyor. Sonra selfi çubuğuyla alnı secdedeyken selfi çekiyor. Ahirette defterini eline veriyorlar. Adam defteri karıştırıyor, karıştırıyor, selfisini çektiği namazları bulamıyor. Son karede "O kadar amel yaptık, deftere yazmamışlar" diyor.