Rezaletin beş paraya inmesi

Dilime dolanmadı, ama zihnime dolandı son günlerde.

Şu cümle: "Rezalet beş paraya indi."

Bizim oralarda bir deyimdir. Rezilliğin yaygınlaştığı, ortalığa döküldüğü durumlar için kullanılır.

Çok ucuzladı demek.

Beş para çok küçük bir miktar. Şöyle hesap edin: 40 para bir kuruş ediyor. Beş para 1 kuruşun sekizde biri.

Ne oldu da beş paraya indi rezalet

Bir sürü şey sayabilirim.

Yeni doğan bebekleri öldürerek para kazanan hekimlerden gençler için gözde bir kariyer haline gelen çocuk çetelerine kadar.

Yolsuzluğun normalleşmesini artık 'rezillik' bile sayamayız.

Cemiyet öyle sarıldı ki yolsuzluğa, kimi irtikap ederek kimi mazur sayarak, fetva vererek… Sanki Kur'an-ı Kerim yolsuzluğu emrediyor.

Adalet

Anketlere göre her 10 Türk vatandaşından sadece 2,7'si yargıya güveniyor.

Memleketi idare edenler umursuyor mu insanların yargıya güvenip güvenmediğini

Umursasalar biraz idareli kullanırlardı.

Ana muhalefet partisini kuşatma konusunda öyle müsrif davrandılar ki… CHP'nin civarında soruşturulmadık, dava açılmadık nesne kalmadı. CHP'nin neredeyse bütün efradı adliye saraylarının, mahkemelerin, cezaevlerinin ya içinde ya civarında.

Böyle bir ülkenin idarecisi olmak başka hangi ülkede iftihar vesilesidir

Siyasi rekabette böyle bir pejmürdelik kazanç hanesine yazılabilir mi

Bu bir değişim. Ama geriye doğru bir değişim.

Hakem kayırmasıyla galip gelen ya da şampiyon olan futbol takımlarının idareci ve taraftarlarının sevinmesi gibi.

Bu kalitesizlik futbol camiasından mı siyasi piyasaya bulaştı, siyasilerden mi futbol camiasına, emin değilim.

Muhtemelen eş zamanlı olarak cemiyetimiz bozuluyor.

Bozulmanın mimarları bir gün İspanya'nın bizim millileri 6-0 yenmesi gibi bir hezimetle karşılaşırlar mı

Maçlar hep kendi aramızda yapıldığı sürece karşılaşmazlar. Çünkü içeride hakemi de kendimiz tayin ediyoruz federasyonu da.

Kayyımı bile kendimiz tayin ediyoruz.

Bu hengamede CHP'nin nasıl bir imtihan verdiği de sorulabilir.

Nasıl imtihan versinler adamlar hapishanede, adliyelerde.

CHP öyle bir kuşatmanın içine düştü ki makul bir siyaset üretmesi zor.

CHP lideri Özgür Özel tabanı ayakta, uyanık tutmaya çabalıyor. Bunda da başarılı oldu.

Peki, CHP'nin bir önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve mahkemenin İstanbul İl başkanlığına kayyım olarak atadığı Gürsel Tekin için ne söylenebilir

Kemal Kılıçdaroğlu CHP'de 'helalleşme' hamlesiyle önemli bir reform yapmış bir lider.

Özgür Özel bu reformu derinleştirmedi. Dışarıdan bakınca bunun bir eksiklik olduğu düşünülebilir. Düşünülüyor zaten.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçiminde kazanma ihtimali daha yüksek olan adayları tercih etmedi.