Kemiksiz, kılçıksız bir Ortadoğu

70'lerde başka türlü bir Ortadoğu vardı. Mağrup'ten İran'a kadar despot rejimler ve o rejimlerin altında yaşayan Müslüman halklar.

O günkü aklımızla öyle görüyorduk.

Rahmetli şair Akif İnan'ın Eskişehir'de MTTB'nin konferans salonunda "İslam dünyası bir milyarlık bir hapishanedir" dediğini hatırlıyorum.

Ortadoğu da bizim gözümüzde öyleydi. Bir milyarlık değil de birkaç yüz milyonluk hapishane.

Arap dünyasında İhvan-ı Müslimin ve türevleri her tarafta yaygın ve güçlüydü.

Hemen her yerde bir devrim umudu vardı.

Suriye'de, Mısır'da, Tunus'ta, Cezayir'de…

İran'ın tarafına bakmıyorduk bile. Şah'ın ülkesi bizi ilgilendirmiyordu.

Biz tarafına bakmıyorduk ama sadece İran'da devrim oldu.

Her yerde devrim olsaydı iyi bir şey olur muydu

Bugünkü aklımla söyleyeyim, hiç zannetmiyorum.

Korkarım bütün ülkeleri iflas ettirirdik.

Bugünlerde Ortadoğu, o yıllardaki beklentilerimizin tam aksi istikametinde esaslı bir dönüşümün eşiğine geldi.

Nasıl bir dönüşüm

İngilizler Ortadoğu'nun haritasını muhtemelen cetvelle çizmişti. Haritaya bir bakın. Düzgün düzgün sınır çizgileri. Bazı yerlerde 90 derecelik açılar var, gönye bile kullanmış olabilirler.

Fakat Doğu Akdeniz'de durum biraz karışık ve saçma sapan.

İsrail ve Filistin'in haritasını ne cetvel ne pergel, hiçbir aletle çizemezsiniz.

Batı Şeria fare yemiş gibi, delik deşik. Gazze masumların yakıldığı bir cehennem.

İnsanlık olarak 'kıyamet'i hak etmesine hak ettik.

İsrail ve ABD 'tanrı'yı kıyamete zorlamaya devam ediyorlar, bakalım ne hasıl edecekler

Bugünlerde Ortadoğu haritasının değişeceğine dair lafları daha sık işitmeye başladık.

Nasıl olacak bu

Nil'den Fırat'a kadar bütün ülkeler cetvelsiz, pergelsiz Beni İsrail'e mi verilecek

Arz-ı Mev'ud kadar geniş olur mu bilmem. Gerçi Arz-ı Mev'ud'un şimdiki İsrail'den sadece biraz geniş olduğuna dair rivayetler de var. Suriye'nin Ürdün'ün birazı bir de Filistin.

Bir Ortadoğu tasarlanıyor.

Kemiksiz, kılçıksız, sinirsiz bir Ortadoğu. 'Löp et' tabir ederler ya, öyle.

Büyük bir mıntıka temizliği yapılıyor.

Evvela İran hırpalandı.

Genel Kurmay Başkanı ve Devrim Muhafızları komutanı dahil birçok önemli adamları İsrail saldırılarında öldürüldü.

Nükleer tesisleri de tahrip edildi.

İran yenilmedik diyor ama, yenilmediyse bile ağır darbe aldı. Ortadoğu'daki aktivitesi asgari seviyeye indi.

Ayrıca Suriye'den de tasfiye edildi. Suriye'de ABD'nin ve İsrail'in konuşabileceği bir rejim kuruluyor.

Lübnan'da Hizbullah'a ağır bir darbe indirildi.

Şimdi Hizbullah'ın Lübnan yönetimine entegre edilmesi için çalışmalar yapılıyor.