Dua yerine geçer mi
Beşşar'ın Suriye'siyle aramızdan su sızmadığı günler.
Müşterek bakanlar kurulu bile topluyoruz.
Çok zaman geçti eksik ya da fazla söylersem dostlarım beni bağışlasın.
Hakan Albayrak o sıralar Star Gazetesinde "Türkiye'yle Suriye Birleşsin" yazıları yazıyordu.
Mustafa Karaalioğlu da ara sıra Hakan'a takılıyordu.
Müşterek bakanlar kurulu toplanınca Hakan Mustafa'yı aradı.
"Sürekli Türkiye'yle Suriye birleşsin yazıları yazma diyordun ne oldu" Dedi ve telefonu kapattı.
Bunu Beşşar Esed'e de anlatmıştım, çok hoşuna gitmişti.
Tanışma fırsatı bulduğumuz bakanlar hep mütebessim insanlardı. Bana "Siz bütün Araplardan daha iyisiniz" diyen enformasyon bakanının adını bile unutmuşum. Bir tek Buseyna Şaban'ın adı aklımda kaldı.
Bazı bakanların Suriye'nin sorunlarıyla ilgili bir çözüm dile getirildiğinde "Bunu sayın Başkan'a siz söyler misiniz" dediklerini hatırlıyorum.
Demek iyi şeyler olmasını; Suriyelilerin daha özgür, daha müreffeh olmasını istiyorlar.
Belki de bizim karşılaştığımız bakanlar, Suriye rejiminin bize gösterilen yüzüydü. Muhaberat'ın asık suratı bulunduğumuz ortamlara gelmiyordu.
Yine de Suriye Hapishanelerinde Hafız Esed döneminden beri sorgusuz sualsiz yatan insanlar olduğunu işitiyorduk.
Bunu zaman zaman Suriye'ye gidiş-gelişlerimizde bize eşlik eden gazeteci Hüsnü Mahalli de söylemişti.
Çözülmesi gereken sorunlardan biri olarak
Suriye'de bir mizah dergisi de çıkmıştı.
İyimserdik.
Sonra bambaşka bir yola girdi Suriye.
Karanlık, kirli, kanlı bir yola.
Kimi suçlamamız gerekiyor
Doğudan batıya katkısı olan herkesi.
Tabii ki Esed'i ve Baas rejimini de
Türkiye'yi dışarıda mı tutmaya çalışıyorum
Hayır, hiç kimseyi dışarıda tutmaya çalışmıyorum.
ABD'si, Avrupa'sı, İran'ı, Rusya'sı, hepsi dahil.
Aylan-ı Kürdi'nin boğulmasında Evi yakılan bir yoksul Suriyeli'nin gözyaşında İnsanların tepesinde patlayan varil bombalarında kimin dahli varsa.
Rejimlerin beyaz gömlekli, kravatlı görünüşlerine kulak asmayın.
Gerçek yüzleri yerin altındadır.
Hapishanelerin karanlık hücrelerinde, dehlizlerinde.
Baas'ın kılığı kıyafeti yeni yeni ortaya çıkıyor.
Sednaya hapishanesinden yüz binden fazla insan gelmiş, geçmiş.
Girmiş ve çıkmış mı
Hayır.
Girişi var.
Ama işkenceyle bedeniniz ve ruhunuz parçalanmış olarak çıkıyorsunuz.
Ya da öldürülmüş olarak.
Mahkumların cesetlerini her ne hikmetse presliyorlar.
Nakliyesi kolay olsun diye mi