Dergi okur musunuz
Bana sorarsanız, okumak, kitap okumaktır.
Eskiden, bazı insanlar hayvanı, arabayı maldan mülkten saymazdı.
Neden saymıyorsun diye sorulduğunda "Altından yel geçiyor" derlerdi.
Kitap okumanın diğer okumalara üstünlüğü bu sözün ima ettiğine benzer bir şeydir.
Gazete aktüel bir nesne. O gün okunsun diye, o günkü politik vekayii haber etmek için yapılmış.
Tabii ki günlük edebi fıkralar neşreden, roman tefrika eden gazeteler yok artık. Şiirse hepten kayboldu gazetelerden.
Dergiler
Burada biraz durmamız lazım.
Benim çocukluğumda okulda takip ettiğimiz bir dergi vardı. Müfredata uygun, üniteleri işleyen. Dergi oydu.
Evimize gelenlerin adı mecmuaydı. Babamın takip ettiği "Oku" mecmuasını hatırlıyorum. "Tohum"u da hatırlıyorum.
Evde Mehmet Şevket Eygi'nin Yeni İstiklal'inin ciltleri vardı. Zaman zaman okurdum.
Necip Fazıl Kısakürek'in Büyük Doğu'sunun da büyükçe bir cildi vardı. Uzun zaman o ciltle haşır neşir oldum.
Okuyordum ama bu mecmualarıngazetelerin muhatabı ben değildim.
İlkokulda okuyan bir çocuğa hitap etmek maksadıyla çıkmıyorlardı.
Daha çok, İmam-Hatip ve Yüksek İslam Enstitüsü talebesi olan babama hitap ediyorlardı.
Bana doğrudan hitap eden dergilerle lise çağımda tanıştım.
Bunlar daha çok edebiyat dergileriydi.
'Düşünce'yi bir kenara koyalım. Ama ihmal etmeyelim.
Adı üstünde, bir düşünce dergisiydi.
Ali Bulaç ismini ilk Düşünce'den hatırlıyorum.
İsmet Özel'i Düşünce'den hatırlamıyorum, daha önceden biliyordum. Ama Düşünce'de yazdı.
Beşir Eryarsoy da Düşünce'nin önemli yazarlarındandı.
Selahattin Eş, Ahmet Kuru ve daha birçok isim.
İslam'ı anlamaya ve anlatmaya matuf değerli bir çabaydı.
Artık İslam'ı anlamaya yönelik bir çabaya kimsenin ihtiyacı yok.
Herkes İslam'ı biliyor!
Daha doğrusu, herkes kendisine göre bir İslam imal etti, onu biliyor, onu anlatıyor.
İslam'ın kendisi
Maalesef onu gören yok.
Öteki dergilere geçelim.
Balıkesir İmam-Hatip Lisesi'nde okuduğumuz yıllarda Sezai Karakoç'un Diriliş'ini, Nuri Pakdil'in Edebiyat'ını, Diriliş ve Edebiyat'tan ayrılan şair, hikayeci ve yazarların kurduğu Mavera dergisini sıkı sıkıya takip ediyorduk.
Kimdi o, Diriliş ve Edebiyat'tan ayrılan şair ve yazarlar
İlk aklıma gelenler: Rasim Özdenören, Alaeddin Özdenören, Erdem Bayazıt, Cahit Zarifoğlu ve Akif İnan.
Dergilerin abonesi değildik.
Meslek dersleri öğretmenimiz Mustafa Hamidoğlu'nun Muharrem Hasbi Lisesi'nin karşısında açtığı kitabevinden sıra arkadaşım Yusuf Er'le birlikte gidip alıyorduk.
Ben sonradan bu Ankara Siyasal'a gittim. Bilhassa yine İmam-Hatip'ten sınıf arkadaşım Süleyman Özdil'in delaletiyle Mavera'nın ortasına düştüm.