Demek ki lazım oluyormuş
Meclis'te HDP diye bir parti var(dı). Şimdi DEM oldu. Daha önce de zarurete binaen başka isimler benimsedi.
Zaruret
Bunu ihtiyaç duyan yapıyor.
Kim ihtiyaç duyan Daha çok Millî Görüş çizgisi. Milli Nizam, Selamet, Refah, Fazilet, Saadet.
Bu çizgi iktidara bile geldi Türkiye'de.
İktidarda olmasına rağmen gözünün yaşına bakmadılar. 28 Şubat'ta devletin jakoben, faşist tarafı bu çizgiyi ıspatulayla kazıdı, güya 1000 yıllığına iptal etti.
Bitti mi Millî Görüş
Bitmedi.
Hem değişik isimler altında parti olarak tüzel kişiliğini sürdürdü hem de bu tüzel kişiliğin dışına taşan tesirler icra etti.
Ne gibi
Ak Parti gibi.
Şu anda iktidarda olan Ak Parti'nin o çizgiyle akrabalığı inkâr edilemez. Bir ara yazmıştım, Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil Ak Parti'nin ağır toplarının hepsi rahmetli Erbakan'ın paltosundan çıktı.
Ak Parti aynı şey mi Millî Görüş'le
Değil.
Ama kazıyın, sonradan teşekkül eden aksamını, sapmaları, yan çizmeleri, dejenerasyonu çıkarın, en dipte Millî Görüş'ün izlerini bulunsunuz.
Neyse bahsimiz Millî Görüş ya da Ak Parti değil.
Devlet dediğimiz aygıtın lüzumu halinde 'tehdit' ilan ettiği, dışladığı, terörize ettiği siyasetlerle iş tutma kabiliyetine misal olarak temas etmiş olduk.
Yakın tarihin bir döneminde, yaklaşık 35 yıl önce HEP adıyla kuruldu bugünkü DEM'in ilk versiyonu. (7 Haziran 1990.)
Bir yıl sonra SHP ile ittifak yaparak Meclis'e girdiler.
Sonra, kapatma davaları yüzünden DEP oldular.
Milletvekilleri hapse atıldı, ama Kürt seçmenden iyi oy alıyorlardı. Bilhassa doğu ve Güneydoğu Anadolu'da birçok belediyeyi kazandılar.
Genel seçimlerde bir süre yüzde 10 barajının altında kaldılar, barajı by-pas etmek için bağımsız aday oldular, yine kazandılar.
Zamanla baraj sorununu da aştılar.
Fakat bu arada DEP ve sonraki partilerin yöneticileri, belediye reisleri, milletvekilleri dünyanın eziyetini çektiler.
Görevden alındılar, hapse atıldılar, yerlerine kayyım atandı, boyuna terörün uzantısı olmakla suçlandılar.
Terörün uzantısı mıydılar
PKK'yla temasları vardı.
Ama kendileri terörle iştigal etmiyorlardı.
Meclis'te siyaset yapıyorlardı, komisyonlarda görev yapıyorlardı, sırası geldiğinde Meclis Başkanı'na vekaleten oturumları yönetiyorlardı.
Devletin tüzel kişiliğinin HDP'nin tüzel kişiliğiyle bir sorunu yok gibi görünüyordu.
Mamafih PKK, parti politikalarını bir şekilde etkiliyordu.
Bu etki konusunda gönüllü müydüler Bu etkiden dolayı mutlu muydular
Zannetmiyorum.
Herkes, Ak Parti, CHP, MHP dahil bütün partilerin mensupları parti içi ve dışı etkilerden bağımsız siyaset yapmayı tercih eder.