Vatanı çalınmış bir ulus, Filistinliler.

Filistinlilerin vatanını çalmış bir devlet, İsrail.

Milyonlarca Filistinli topraklarından sürülmüş, dünyanın başka başka ülkelerinde iğreti bir hayata tutunmaya çalışıyor.

İğreti, mahrum, mağdur, yoksul, yabancı…

Lise'de Fransızca dersindeki okuma parçalarından bir tek mısra aklımda kaldı ve hiç çıkmadı.

"L'exile partout est seul.""Sürgün her yerde yalnızdır."

Sürgündekiler öyle.

Ya 88 yıldır vatanına tutunmak için dişiyle, tırnağıyla, canıyla, kanıyla mücadele edenler

'SUMUD' o demek değil mi

Tutunmak.

88 yıldır, ölümlerin, zulümlerin, acıların hesabını tutan var mı

Zalimin acımasızlığını, gaddarlığını, seksen sekiz senedir yığdığı Tur-i Sina'dan büyük ve ağır zulmü ölçebilecek bir mikyas icat edildi mi

İsrail'in attığı bombalarla yaralanmış, kolu, bacağı kesilmiş, hastanede teyzesine "Cennete gitmek istiyorum, orada annemle, babamla top oynamak istiyorum" diyen Gazzeli yetim çocuğun acısını zalimlerin masasına koyabilecek bir kuvvet var mı

Yok.

Buralar adaletin çok uzağında.

Buralar… Soykırımda İsrail'e eşlik eden ABD'nin başkanı Trump'ın Müslüman ülkelerin sadece iç sahada galip gelebilen liderlerini New York'ta bir masanın etrafına toplayıp tarif ettiği, onların da çok güzel buyurdunuz efendim diyerek baş üstlerine koydukları 20 maddelik barış planı.

İsrail iki yıldır her gün insanları öldürüyor.

İki yıldır

Hayır 88 yıldır her gün, her yerde öldürüyordu.

Ramallah'ta, el-Halil'de, Nablus'ta, Cenin'de, Bi'ruşeba'da…

Sabra'da, Şatilla'da, Beyrut'ta…

Evlerini, topraklarını, üzümlerini, zeytinlerini, hurmalarını çalıyordu Filistinlilerin.

Oğullarını, kızlarını, annelerini, babalarını.

İki yıldır, dünyanın bütün bombalarıyla, kaç tane atom bombası büyüklüğünde diyorlardı Evvela bir, iki diye saydılar, sonra saymayı bıraktılar, avuç içi kadar Gazze'de köşe bucak bırakmadılar. Hastane, cami, kilise bırakmadılar, ocağı tüten hane bırakmadılar.

66 bin kişi öldürdüler. En çok da çocuk.

Enkaz altındaki sayılamayan şehitlerle birlikte sayının yüz bini geçtiği hesaplanıyor.

Yeryüzünde, yüzünde utanma olan bütün insanları insanlıklarından utandırdılar.

Vicdanı olan bütün insanları yaraladılar.

Bütün insanlığın sabıkasına Hitler'in bütün Avrupa'da yaptığı soykırımı küçücük Gazze şeridine sığdıracak şekilde yoğunlaştırarak bütün insanlığın siciline kaydettiler.

Hepimizin ruhuna soykırım karası bulaştırdılar.