Ekopolitik'ten bir telefon geldi. Filistin konulu bir konferansa davet ediyorlardı. Müsait olursam giderim diye düşündüm. Iraklı biriydi konuşmacı. Mesajda Avi Shlaim, Bağdat yazıyordu. Bu adamı biliyorum. Arkadaşım Necmettin Çakmak birkaç ay önce kitabını vermişti. Ben de okumuş, bitirmiştim.
Kitabın adı Üç Dünya/Bir Arap-Yahudi'nin anıları. (Küre Yayınları.)
Necmettin kitabı bana verdiği zaman, okumaya başlamadan önce, okurken ve okuyup bitirdikten sonra Filistin'in emsalsiz bir soykırımla kavrulduğu bir mevsimde vicdanlı da olsa, bazı itiraflar da ihtiva etse bu kitabı okumanın lüks kaçacağını düşündüm.
Hiçbir şey almadım mı kitaptan
Aldım, öğrendim.
Arap-Yahudiler'in Irak'taki macerasını öğrendim.
"Arap-Yahudi" kavramı da benimsenmiş bir kavram olarak yeni sayılır.
Ne demek benimsenmiş
Yahudi bir ırk ismi. Irk ve din özdeş olmuş.
Irk kısmına giremeyince din kısmına da giremiyorsun.
İnsanlar İslam'a girebilir, Hristiyanlığa da girebilir.
Girer, çıkar.
Yahudiliğe ne girebiliyorsun ne çıkabiliyorsun.
Daha doğrusu din kısmından çıksan bile soy kısmından çıkamıyorsun.
Soy ile nesilden nesile intikal ediyor.
Üstelik babadan oğula değil, annelerden oğullara ve kızlara geçiyor.
Avi Shlaim 'Arap-Yahudi' kimliğini benimsemiş, kendisini böyle tanımlıyor.
Müsaadenizle kitabı sonraya bırakalım, önce haberin taze kısmıyla ilgilenelim.
Salona vardığımda Bilgehan Uçak programı takdim ediyordu. Ekopolitik Düşünce Merkezi'nin yönetim kurulu başkanı Ramazan Arıtürk'ün sunuş konuşmasını da dinleme fırsatım oldu.
İsrail'in Gazze'deki saldırıları için uzun zaman 'soykırım' kelimesini kullanmadığını söylüyordu Avi Shlaim. "İsrail aç bırakmayı silah olarak kullanmaya başladı, o zaman soykırım dedim. Holokost'u yaşamış birkaç İsrailli de bu saldırıların soykırımın bütün özelliklerini taşıdığını söylediler."
1948'de imzalanan soykırım suçunun önlenmesi sözleşmesine atıfta bulundu Shlaim.
Etnik, ırksal ya da dinsel bur grubu yok etmek amacıyla grubn üyelerini öldürmek, hayatlarına kastedecek eylemlerde bulunmak, doğurmayı önlemek, grubun çocuklarının başka bir gruba aktarılmasını sağlamak diye sözleşmenin soykırımı tanımlayan maddelerini saydı.
(Putin'in Ukraynalı çocukların Rusya'ya aktarılmasını sağlayarak soykırım suçu işlediğini bir cümle olarak andı.)
İsrail'in Gazze'de 20 binden fazla çocuğu öldürdüğünü, 40 bin çocuğu yetim bıraktığını, bu savaşın çocuklar üzerinden yapıldığını söyledi.
7 Ekim İzzeddin Kassam Tugaylarının İsrail'e saldırdığı gün.
Herkes Gazze'den bahsederken 7 Ekim'i milat olarak alıyor.
Eh, HAMAS 7 Ekim'de saldırdı, arkasından İsrail saldırdı. Birbiri ardınca söylenince yadırganacak bir şey yok.
Sanki Âdem Aleyhisselam ile Havva anamız yeryüzüne 7 Ekim 2023'te indi, indikleri gün HAMAS İsrail'e saldırdı!

5