Vizyonu tıkanan alanlar
Türkiye yüzyıldır darbelerle, tezgahlarla, terörle, kumpanyalarla geri bırakılmasının acısını çıkarırcasına, şu son 20 yılda, hem endüstrilerinde hem de kalkınmada büyük ekonomik dönüşümler yaşadı.
Yapılan işler o kadar büyük ve etkileyici ki teklif edildiklerinde dalga geçenlere verilecek cevap bile yoktu. Ancak sabır çekilebilirdi. Ama o gün sabır çektirenler şimdi dıştan söylemese dahi içten içe hakkı teslim ediyor.
Elbette her büyük başarı iyi bir vizyonun sonucudur.
Ve daha üstün bir başarıya ulaşmak için yeni bir iyi vizyon kurulmalıdır.
Bugün geldiğimiz noktada, yeni bir vizyona ihtiyaç duyan alanlar var. Kabaca sıralayayım.
Kadınların yaklaşık 20'sinin okuma-yazma bilmediği günlerden okuryazarlık oranını 99'lara getirmek ve her il'e üniversite kazandırmak çok büyük bir iş.Eskinin interneti kütüphaneleri çağcıl ölçütlerde öğrencilerin hizmetine sunmak efsane iş.
Her ilçede yenilenmiş hastaneler, kişinin atanmış ailenin hekimi olması, sağlık geçmişinin veri tabanına aktarılması, ölüm nedenlerinin kaydının olması, MR cihazları, başkaca sağlık teknolojileri, robotik ameliyathaneler çok çok büyük iş.
Yurda geniş ölçüde yayılmış milyonlarca turist ve milyarlarca döviz geliri bambaşka iş.
Çelik üretiminde ilk 10 ekonomi arasında olmak süper bir iş.
Dünyanın lider havayolu şirketine sahip olmak olağanüstü bir iş.
Kişi başı geliri 3 bin dolarlardan 15 bin dolarlara getirmek çalkantılı bir dünyada istisnai bir başarı.
Tarımda makineleşmek ve ilk 10 ekonomi arasında kalmayı sürdürmek çok hassas iş.
Kilometrelerce duble yol yapmak muazzam bir iş.
Futbol takımlarına en gelişmişinden stadyumlar kazandırmak fevkalade bir iş.
Açıkta öğrenci bırakmayacak kadar yurt yapmak stratejik bir iş.
Binlerce baraj yapmak rüya gibi bir iş.
Finansın her segmentine oyuncu yerleştirmek çok ince iş.
Hele de seçmen en başında işi teslim ederken "siz gelin iş yaptırmazlarsa da kabulüz," dedikten sonra bunları yapmak hakikaten Tayyipvari bir iş.
Hele de hepsini borçsuz yapmak basbayağı Erdoğanvari bir iş.
İşin başına getirecek sıfat kalmıyor. Her işin başı da zaten besmele...
Bunların hepsinin hala darbe, terör ve kumpaslar gölgesindeyken yapıldığını da unutmamak gerekir.Daha birçok iş var. Enerji var, savunma sanayi var, uzay projeleri var, var oğlu var Onları yazmıyorum. Çünkü vizyonu tıkananları yazdım. Türkiye Yüzyılına göre vizyonu güncellenmesi gerekenleri.
Ulaşılan her başarı, yeni bir hedef belirlemeyi gerektirir. Türkiye artık bir sıçrama noktasında. Artık darbe yok, terör yok, kumpasçılar yenildi. İlk defa gelmiş bir fırsat
Bugünden sonra geçmişin başarıları, geleceğin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmez. Bu yüzden, güncellenmesi gereken vizyon noktalarına odaklan-malıyız:- Üniver-sitelerde artık nicelik değil, nitelik ön planda olmalı. Her bölgeden en az bir üniversitenin dünyanın en iyi 1000, sonra 500, ardından ilk 100 ve 50'ye girmesi sağlanmalı. 2050'ye kadar en az bir üniversitenin ilk 10'a yükselmesi hedeflenmeli.
- Sağlık sektöründe, özel hastanelerin hasta-müşteri ikileminden çıkması sağlanmalı, sağlık hizmetlerinin niteliği artırılmalı.
- Turizmde hedef artık yalnızca ziyaretçi sayısı ve döviz girdisi gibi niceliksel olmamalı; turistlerin oteller dışına çıkarak Türkiye'yi gerçekten deneyimleyebilecekleri bir ortam oluşturulmalı.
- Sanayi üretiminde verimlilik artırılmalı, katma değeri yüksek üretime yönelinmeli.