Biz yeni bir dünya için faizsiz bankaların peşine düşmüştük. Ama anlaşılıyor ki meselabazılarımızın da ganyansız at koşturmanın peşine düşmesi gerekiyormuş. Bazılarımızınsakumarsız futbol ideali olmalıymış. Hakemler bile azıtmış.
Kapitalistler sürmedik tarla bırakmamış.
Varsa bir savunma sanayi var sürülmemiş. En azından sektörleri sağlığına göre incele-diğimdeanladığım bu. Sektörün yükselişi tek başına artan jeopolitik gerilimlerle izah edilemez.Kapitalist güdü ve enstrümanlardan uzaklaştıkça küresel değer kazanılır.
Kumarcıların ve faizcilerin küresel itibarı olmaz. Ancak kendi mahallelerinde olur.
Faizin girdiği bir sektör, faizden sakınan işletmeler için dahi tuzaklarla doludur. Bu büyükilişkiyi anlamak zorsa işte futbol.
Kumarın girdiği bir futbol, hakemlerin eylemleriyle anlaşıldı ki kumara bulaşmamış kulüpleriçin dahi tuzaklarla doludur.
Trafik gibi anlaşılsın yahut. Aynı yoldaki alkolsüz sürücü alkollü sürücünün mağduru olabilir.
Peki ne yapmak gerekir Bu bir çıkmaz değil elbet.
Çıkmaz değil ama üstünlüğümüzü zaafa çevirdiğimiz bir durum var. En üstün medeniyethukukla ahlakı birleştirebilen medeniyettir. Biz bunu başarmış ve üstünlüğümüzü böylesağlamıştık. Sonra tuttuk hukukla ahlak bağını kopardık. Elimizdekini kaybettik. Şimdi buikisini tekrar bağlayamıyoruz. Zaafa düştük.
Konuyu ahlak zaviyesinden ele alıyorum çünkü herkes unutmuş dahi olsa faizin de kumarın dabir ahlak problemi olduğu yeniden hatırlanacak. Tüm hukuk sistemlerinde gayrimeşru işlerdirbunlar. İstisnaları tanımlanmış olsa da… Birkaç on senede kaybettik bu bilinci.
Faize bulaşmış olanlar Yeşilçam filmlerini yüzü kızarmadan izleyemez. Kumara düşenler haytadeğil, bildiğin tekinsiz kabul edilirdi daha dün.
Dünle bugün arasında hukukla ahlakın vedalaşması kadar fark var.Linker kopmuştu hani. Asıl kopan link budur, gerisi detay.
Hukuk kişinin kendine gerek. Ahlak ise kişinin çevresine gerek.
"Ama hukukla da işleyen medeniyetler var," diyecekseniz kendilerince bir ahlak normunutakip ettiklerini göz önünde bulundurmalısınız. Diğer taraftan hukukla işleyen medeniyetlerdeceza vermemek için değil, vermek için uygulanır. Hâkimin vicdanı mağdurun vicdanınınlimitlerinden sınırında kalmak zorundadır.
Sigorta gibi düşünün. Hasardan besleniyor gibi görünse de bir sigorta şirketinin amacı hasarödemesi yapmaktır. Sistem böyle inşa edilir.
Diğer taraftan bir akademik literatür de var.
Sıfır kaldıraçlı (borçsuz) şirketler önemli bir araştırma konusudur. Çok uzun ve geniş verilerleyapılan birçok çalışma vardır. Bunlar performans göstergelerine ve borçsuzluk gerekçelerineodaklanır. Esas bulguları ise borçsuz firmaların daha sağlıklı olduğunu ve bunun bir kültürolduğunu tespit eder; aileye vurgu yaparak.
Kültür bunu bir ahlak olarak da yorumlayabileceğimizi gösterir. Diğer taraftan aile yılında aileşirketi olmanın ayırt edici bir değer olduğunu da söyleme fırsatını böylece bulmuş oldum.

									
								
									16