IBAN veren esnafın katli vacip mi

Kurban bayramı öncesi şeytan taşlamaya fırsat arayanlar için İsrail ortada dururken haber bültenleri Ramazan Bayramının çıkışını esnaf taşlayarak bitirip toplumu rahatlattı.Çünkü bu büyük günahkâr grubu müşterilerinden kredi kartı ödemesi yerine IBAN ile havaleEFTFAST kabul etmeye doğru yönlenmiş.Kart harcamalarına açılan savaştan sonra yeni hedef IBAN oluvermiş.Bu iki savaşın saiki farklı tabi. Kart harcamaları meselesine girmeyeceğim. IBAN'dan devam edelim. Çünkü tartışmak istediğim asıl mevzu başka.Esnaf uyanık, esnaf şöyle, esnaf böyle, son yıllarda esnaf kesimin uğradığı travmalar çok derin, esnaf kayıtdışı, şu dışı, bu dışı Tamam kimisi için doğru.Ama esnaf öyle de olsa böyle de olsa BKM'ye ve POS bankasına kanını emdirmek istemiyor. IBAN işinde başka derdi yok. Yani IBAN'ı kayıtdışılık alanı olarak icat etmedi. Etmez de Kim kayıtdışı operasyonunu banka üzerinden yapar kiYöntemin yegâne amacının yüksek kartlı ödeme komisyonlarından kaçınmak olduğu ortada. Oradan kayıtdışılık da oluşturabileceğini düşünen varsa deniyordur ama kayıtdışılık için yanlış yöntem olur. İşte Bakanlık banka havalelerini inceliyormuş. Sorar, keser cezayı.Ha esnaf nakit para kabul ettiği için boğazlanacaksa buyursunlar boğazlasınlar, o işte kayıtdışılığın dibi.Uğraşılacaksa derdini bir biçimde çözmeye çalışan esnafla değil, BKM komisyonuyla uğraşılmalı bu bir. Bir aylık döngü için topluma bu kadar maliyet yüklemek adil değil.İkincisi; bankalar para politikasının aktarım mekanizmasında yer alır. Türkiye'de farklı olarak kayıtiçine alınmak istenen her hususta ve neredeyse her politikanın aktarım mekanizmasında bankaların kullanılması bir kolaycılık.İşverenin işçisini kayıt altına almak için bankadan maaş ödemesi zorunlu, emeklinin maaşını kart üreten finansal kurumlardan alması zorunlu, vergi cezası veya icra sözkonusuysa tüm bankalara yazı yazılıp tüm hesaplar dondurulur, kiranın bankadan ödenmesi zorunlu ve daha başkalarıBankalar işine geldiği yerde durumdan hoşnut, işine gelmediği yerde angarya"Vay 500'lük banknot gelecek, vay 1000'lik banknot basılmış, ben demiştim," diyenler nakdin hükmünün bittiğinden yahut bitirildiğinden bu kadar mı bihaber diye sormadan edemiyorum.Neyse bu ekâbir takımını bir tarafa bırakalım. Bankaların kayıtdışılıkla mücadelede kullanılmasına dönelim. Kayıtdışılıkla mücadelede böyle bir yöntem izlemek biraz ilkel değil mi, sorusuna cevap arayalım.Kayıt-dışılıkla mücadele gerçekten sahaya inerek yapılır. Bankacılık üzerinden geçen akımın izlenmesi bu yolda olsa olsa bir destek unsuru olabilir. Mücadele stratejisinin ana unsuru olamaz. Bu kadar memur ne diye var. Bu kadar denetçi ne güne duruyor.IBAN meselesinde işi iyice abartıp bankalar üzerinden hesap ve kartPOS olmak üzere iki kanal kullanılırken onu da teke indirmeye zorlamak gereksiz. O zaman ev sahipleri de kira ödemelerinde sadece kart kabul edebilsin.Mesele benim tartıştığım