Evlilik ve çocuk sahibi olmak imtiyaz olacak
Ersin Çelik'in Bir Başka Mesele programına konuk olan İstanbul Aile Vakfı Başkanı Üner Karabıyık'ın değerlendirmelerini okudum. Doğurganlık hızının sıfırlanacağını tespit ediyor. Gıda, hijyen ve estetik enstrümanlarla gelecekteki çocukların vurulacağını ifade ediyor. Oysa gıda mesela tarım ülkelerine bakılırsa sağlıklı, gürbüz ve kalabalık nesiller demek
Gerçekten Kissinger nüfusun bu enstrümanlarla kontrol edilebileceğini ileri sürmüştü.
Bu taraftan devam etmeyeceğim ama mesele önemli. Dikkat verilmeli.
Ben konuya iktisadi bir perspektifle yaklaşmak istiyorum. Hem iktisadın karanlık tarafında kıt kaynak-sonsuz ihtiyaç denkleminin çözümsüz kalacağı bir nokta olacağı her zaman gündemdedir ve nüfus üzerine teoriler geliştirilir.
Bu teoriler tartışılabilir ama ekonomik dönüşümün gidişatı üzerinden de söylenecekler var.
Ekonomi dönüşüyor, dijitalleşme ve teknoloji enteresan bir gelecek hazırlıyor. Bu geleceğe dair bazı öngörülerim var.
Mesela teknoloji adaptasyonu hızlandıkça maaşların çok yüksek olacağı ama işin çok az bulunacağı bir dünyaya gidiyoruz. Sadece vizyonu olanlar veya bir vizyona katkı verebilecek olanlar iş bulabilecek. Kalifiyenin kelime anlamı da buna göre şekillenecek. Onlara da bugünün 100 bin doları kadar maaş verecekler. Standart Kalifiye olmayan işleri robotlar vesaire yapacak.
İşi olanların çalışma şartları çok da esnek olacak. Günde ya da haftada 1 iyi karar verseler kurtaracak. Ne kadar az iş olacak diye merak edilirse; haftada 1 iyi karar verecek kaç kişide kapasite varsa işte o kadar iş olacak. Keşfedilemeyen olmamasına çalışılacak, tehdit olmasınlar diye. Bunlar yeni sektörlerde falan da çalışmayacak. Bildiğimiz işlerin hepsi biraz güncellenmiş haliyle var olacak. Yeni iş yeni meslek diye bir şey olmayacak.
İşi olmayanın mülkiyeti de olmayacak mülkiyeti olmayanın ailesi de çocuğa da olamayacak. Çünkü parayı gören malı satacak bir daha da alamayacak. Para bitecek, iş de olmayacak. Ama tasa yok sistem devreye girecek, kimseyi aç açıkta kalmayacak. Bir geçim aylığı bir de konaklama imkânı verilecek. Ama bunların hayatlarına ilişkin kendi tasarrufları olamayacak. İşte imtiyaz meselesi de burada hissedilecek.