Cumhuriy-ET, Nusr-ET, memlek-ET

Nasıl gittilerse öyle gelirler mi, slogan

Sosyal medya yoldan çıkardı milleti. Lokantaların, kebapçıların, sokak lezzetçilerinin Roma Gurme Bükücü'nün ifadesiyle söylersem şempanzelikleriyle başladı her şey. Sonra TikTok rezillikleri. En son da Onlyfans kahpelikleri.

Hepsi döndü dolaştı, sosyal medyadaki toplum siyaseti değiştirdi. Cumhuriyet Nusret'e döndü. İşte feras-ET Yahu, azıcık da siyasET değil miydi, cumhuriyette toplumu şekillendiren

Bir fenomen gurme dahi çıkıp rolünü oynadı nihayET.

Halk partisi bağlamlardan koptuğu için böyle Halk partisi politik bütünlüğünü kaybETmiş. Bugün kaybetmemiş 70 yıllık demokraside hiç tek başına iktidar olamadığına bakılırsa Büyük marifET Devrim yapacak iradesi de kudrETi de yok.

Diğer taraftan Kemalist İslam (seküler İslam) çözümlemesinin tutmayacağını da bu fikrin mucitleri anlamıştır sanırım. Sosyal medya particiliği mahsulü bir fikirdi. Bağlam orantısızlığı var çünkü.

Siyasetin teorik olarak Syriza çıkarması gerekirdi ama çıka çıka Pikaçu çıktı. Sosyal medya siyaseti işte

Evvelce vesayETin yerini siyasetin alması gerektiğine inanıyordum. Şimdi halk partisine bakınca bu görüşümün yanlış olduğunu düşünüyorum. Tehditkâr bir vesayet değil tabii ki kastım. Makul, mutedil, istikamET üzere

Asıl ilginç olansa Trump'la bağ kurmakta zorlanan tarafların Türkiye'de siyaseten bocalamasıdır. Taraflar kimler mi AK Parti, halk partisi ve sermaye Hani iki buçuk parti teorisi var ya; artık buçukuncu partinin her zaman koalisyon ortağı olmayı başarabilen sermaye çevresi olduğuna eminim.

Üçlünün ortak sorunu, Trump'la iletişim kuramamak. Bu az buz bir sorun değil. Bakınız Güney Kore, Japonya ve Çin'in, ABD'nin gümrük vergilerine karşı bir mutabakat içinde harekET edecekleri şayiası dolaştı ve herkes inandı. Olacak iş değil ama inanıldı işte. Eğer bu tür işler olursa Türkiye de AB'ye girer demedi demeyin.

Sırtında yumurta küfesi taşıyan Cumhurbaşkanı ülkeyi bir taarruz altında bırakmamak için Trump'ı dost kategorisine sokuyor. İletişim kanalını açmayı da başardı. Ama bir alien (uzaylı) olarak Trump gezegenimizi işgale mi geliyor, yoksa dost mu, hala belli değil.

Halk partisiyse Trump'la ilişkiyi, devrimin neden olacağı zafiyet üzerine inşa etmeyi planlıyor gibi. Bir anlamda ülkenin zafiyetini bir iletişim aracı olarak görüyor. Uzaylının niyetini bozduracak

Sermayenin ise ABD'nin buçukuncu partisinin babalarının değişimiyle eli ayağına dolaştı. Yeni babalar, yani teknoloji oligarkları, bunları muhatap almıyor tabi Ne kaynak olarak yeterliler, ne inovatif bir değerleri var

AK Partinin temel sorununun, ekonomik meselelerle ve dahi diğer meselelerle siyasi mücadele yapması olduğunu evvelce ifade etmiştim. Ekonomik meselelerle ekonomik mücadele edilir. Neyse ki son birkaç haftadır sorunun bu kısmı düzeltildi. Her pazartesi ve her sabah piyasaya boynumuzu nasıl uzatsak da kurban olsak acziyetinden çıkıldı.

Ama bu sorun aslında ETken değil, edilgen bir durumdu. Çünkü halk partisi politika aktarım mekanizması olarak hep piyasayı kullanırdı. Bunu örtük olarak yapıyor ve konu iç minnak-dış minnak bağlamında ele alınıyordu.