Önce kendileri gibi düşünmeyen her kim varsa evlerinden yurtlarından sürdüler, şimdi taşların bağlandığı köpeklerin serbest kaldığı beldelerde sözde seçim yapacaklarmış.

Bu yazıyı kaleme alırken incelediğim BM'nin alt kuruluşlarının hazırladığı raporlarda Münbiç, Tel Rifat, Ayn El Arab, Rakka gibi birçok şehir ve kasabada YPG baskısından insanların nasıl zorla göç ettirildiği rakamlarıyla yazıyor.

Münbiç'te evlerinden sökülüp atılmış Arap aşiretleri Münbiç'e yakın noktalarda kurulu olan çadırlarda bugün dahi yaşam savaşı vermeye devam ediyor.

Kendileri gibi düşünmeyen tüm Kürt liderlere nasıl şiddet ve yıldırma siyaseti uyguladıklarını ve kendileri gibi düşünmeyen kimseye o coğrafyada hayat hakkı tanımadıklarını biliyoruz.

On binlerce Kürt bu baskı ve şiddetten dolayı Irak ve Türkiye'de yaşamlarını sürdürüyorlar.

Türkiye gibi muktedir bir devlete rağmen yıllarca Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde seçmenler üzerine nasıl baskı uyguladıklarını daha dün gibi hatırlarken, bu zihniyetin Suriye gibi otorite ve düzenin olmadığı bir coğrafyada birden demokrasi havarisi olmayacağını anlamak için sanırım alim olmaya da gerek yok.

Tüm bunlara rağmen yine de ortaya koyacakları söylem, 'bizler Suriye'de toplumsal uzlaşı içinde seçimler yapıp kendi kendimizi yönetme niyetindeyiz lakin Türkiye bu duruma karşı çıkıyor' söylemi olacaktır.

Oysa Esed kendi vatandaşı Kürtlere yönelik kimlik inkarı bir siyaseti tatbik ederken, Türkiye Esed'e bunun kabul edilemezliği noktasında diplomatik baskı kurmaktaydı. Esed ile ilk anlaşmazlığın bile bu noktada başladığını kendileri de biliyorlar.

Bölgede demokrasi gerçekten de isteniyor mu

Kısa ve net: Hayır

Bölge halklarının kendi kendisini yönetmesi adeta korkulu rüyaları.

Algı ve söylem ayrı, olgu ve icraat ayrı.

Sadece son 20 sene içerisinde yaşananları isterseniz hatırlatayım.

Mısır tarihinin seçimle işbaşına gelmiş yegane iktidarını, İsrail'in bölgesel çıkarlarına ters olduğu için darbeyle ortadan kaldırdılar, Mursi'yi şehit ettiler.

Tunus'ta Nahda hareketinin lideri Gannuşi terör ve şiddet ile arasına fersah fersah mesafe koymasına rağmen zindanda.

Hamas'ın 2006 senesinde Filistin'de yapılan seçimleri kazanmasının ardından neler yaptıkları hala hafızalarımızda.