Transatlantik merkezli güven bunalımı Avrupa'yı NATO'nun geleceğini sorgulatır hale getirdi. Bir taraftan Trump ve etrafındaki dijital baronlar histerik bir şekilde NATO ve BM'den derhal çıkmalıyız diyerek sosyal medyada sloganlar atarken diğer taraftan Avrupa yaşanan olaylar sonrası kendisini güvende hissetmiyor.
O zaman önce şunu açık bir şekilde tanımlamak lazım gelir: Avrupa kendisini kime karşı güvensiz hissediyor
Bu sorunun cevabı ABD değilse tektir: Rusya
Peki 144 milyonluk bir ülke olarak Rusya var olan demografisi ve askeri sosyolojisi ile 350 milyonluk Avrupa açısından gerçekte de bir tehdit mi
Ukrayna'da devam eden savaş bizlere Rusya'nın konvansiyonel bir harpteki askeri gücünün limitlerine dair net fikirler sundu. Rusya'nın nükleer bir güç olmasına rağmen konvansiyonel bir harekatı planlama ve icra etmede büyük sorunlar yaşadığını gösterdi. Savaşın başlamasından bu yana çok büyük askeri kayıplar vermesi bunun göstergesi.
Birçok uzmanın Rusya'nın birkaç hafta içinde Ukrayna işgalini tamamlayarak Kiev'e bir kukla yönetim yerleştireceği iddiasına rağmen gerçek öyle olmadı.
Tamam, DonBas bölgesi ve Azak Denizi kıyı şeridinin tamamını ele geçirdi lakin ele geçirdiği bu bölgelere rağmen Rusya'nın konvansiyonel harekat yetenekleri oldukça tahditli. Bu bölgeleri ele geçirmesindeki başarı Rus Ordusu'nun gücünden değil, Ukrayna Ordusu'nun bekleneni verememesinden kaynaklandı.
Ukrayna Ordusu karşısında bile tam bir başarı elde edemeyen, savunma sanayii yoğun teknoloji üretmenin uzağında kalmış, askerleri savaşma azmine sahip olmayan bu Rusya İngiltere'yi, Fransa'yı ve Almanya'yı mı işgal edecek
Avrupa neden endişeli
Çünkü Avrupa ötekileştireceği ve demonize edeceği hedef olmaksızın bir ve bütün olmakta zorlanan bir coğrafya. ABD ile birlikte hareket ederken İslam karşıtlığını öteki konumuna koyan bu Avrupa, ABD olmadığında anlaşılan o ki Rusya'ya bu misyonu yükleyecek.
NATO'nun olmadığı yerde Türkiye Avrupa güvenlik mimarisi içinde yer alır mı
Dışişleri Bakanı Fidan Avrupa yeni bir güvenlik mimarisi oluşturacaksa bunun Türkiye olmadan mümkün olmayacağını vurguluyor.
Bu durum sadece Türkiye'nin güçlü bir orduya sahip olması ile izah edilecek bir konu değil.
Türkiye, güçlü bir savunma sanayii, Kafkasya, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Orta Afrika bölgesinde var olan etki gücü ile her gücün hesaba katması gereken bir ülke konumuna ulaştı.