Tüm yollar terörün sonlandırılmasına çıkıyor.
İster Devlet Bahçeli'nin dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada altını ısrarla çizdiği 'Terörün kamburundan kurtulmalıyız' açıklamasına bakın, isterseniz Cumhurbaşkanı Erdoğan içerideki cepheyi tahkim etme mesajlarına bakın Türkiye terör ile olan mücadelesini artık nihayete erdirmek istiyor.
Kırk yıldan fazla bir zamandan beri bu ülkenin üzerinde Demokles'in Kılıcı misali sallandırılan terör, her ne kadar ülke içerisinde minimize edilmiş olsa da Irak ve Suriye ekseninde yaşatılmaya devam ediyor.
PKK türevindeki terör örgütlerinin, kırsalda kendilerine sağlanmış elverişli vahalar olmaksızın ayakta kalamayacağı bilinen bir konu. Hem Türkiye içinde hem de Türkiye dışında PKK terör örgütünce yıllardır kullanılan bu alanlar, şimdilerde PKK'nın at oynatabileceği alanlar olmaktan çıkarıldı.
Irak'ta 2019 yılında başlatılan Pençe Harekatlar serisi ile terör örgütü Süleymaniye-Kandil-Türkiye-Suriye eksenindeki hareket serbestisini yitirdi. Elebaşı kadrolarının da MİT tarafından etkisiz hale getirilmesiyle birlikte Irak'ta farklı bir noktaya gelindi.
Bugün hem Irak Merkezi Yönetimi hem de bölgesel yönetim, terör örgütünün varlığından rahatsız olduklarını açıkça ortaya koymaktalar.
Bu durumun farkında olan PKK ve onun üst aklı uzunca bir zamandan bu yana PKK'yı şehirlere ve kasabalara kanalize etme gayretinde. PKK, artık Irak dağlarında etkin olduğundan daha çok Irak şehirlerinde etkin olma gayretinde.
Türkmen liderlerden tutun da büyük sözü dinlemeyen Iraklı yetkililere kadar uzanan suikastlar silsilesinin arkasında da terör örgütünün bu şehir yapılanması mevcut.
DÖNELİM TÜRKİYE'YE
Son üç PKK terörünün de gerçekleştiği yerlerin metropol şehirlerimiz olması da şaşırtıcı değil zira kırsaldaki PKK silinip atıldı. Terör örgütü nasıl Suriye'de şehirleştiyse, Irak'ta nasıl şehirlerde yeni bir forma girme gayretindeyse, Türkiye'de de şehir yapılaşması alanında boş durmuyor.
CHP ile DEM Parti'nin sözde Kent Uzlaşısı diyerek ortaya koydukları işbirliği, işte bu şehir yapılaşmasının tekemmül etmesi sürecine matuftur. Türkiye'nin en büyük ilçesi olan Esenyurt'tan İstanbul, İzmir, Adana ve Mersin gibi metropol kentlere varana kadar bir şehir yapılanması halihazırda devam ediyor ve ettiriliyor.