Kırılgan da olsa İsrail ile İran arasındaki ateşkes şu an için yürürlükte.

Kırılgan olmasının sebebi İran'ın İsrail'e saldırmak için fırsat kollamasından değil, İsrail'in coğrafyadaki her yere saldırmak istemesinden kaynaklanıyor.

İsrail belki de kurulduğu günden bu yana coğrafyayı bu kadar savunmasız ve çaresiz yakalama şansı bulamamıştı. Şans dediysem İsrail bu şansını bizzat kendi oluşturdu dersek mübalağa etmiş olmayız.

Hala esas problemin İsrail'in bu coğrafyada hayat hakkı bulması ve varlığını devam ettirmesi olduğuna inan kim ya da kimler var

Evet, haklısınız birkaç saf ve oldukça iddialı Siyonist yalayıcısı dışında hemen hemen kimse yok.

Gelin görün ki İsrail televizyonlarında şimdiden naralar atılıyor ve sırada hangi ülkelerin olduğu sıralamaya sokuluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan aylar öncesinde İsrail'i birincil tehdit olarak gösterdiğinde, Siyonist pabucu yalamakla meşgul zevat nasıl kendilerini açık etmişti

Peki İsrail, İran'da hedefine ulaştı mı

İsrail'in birincil siyasi hedefi İran'ın nükleer programını ortadan kaldırmak ikinci ve başat hedefi ise mevcut İran yönetimini devirerek kendisine müzahir bir İran yönetimi ihdas etmekti. Bu hedeflerinden birincisine kısmen ulaştıysa da İran'da bir yönetim değiştiremeyeceğini anladı.

NASIL MI ANLADI

İsrail hava üstünlüğünü tamamen ele geçirdikten sonra İran'ı günler, hatta haftalar boyunca bombardımana tabii tutabilirdi zira İran semalarında İsrail uçaklarına tehdit oluşturacak dişe dokunur en ufak bir tehdit kalmamıştı.

Ama bunu yapamadı.

Yapamadı zira İran'dan atılan balistik füzeler İsrail'in Demir Kubbesini adeta kevgire döndürmüş ve Tel Aviv başta olmak üzere İsrail şehirleri büyük zarar görmeye başlamıştı. İsrail'in bu şartlarda ateşkese yanaşmak dışında alternatifi kalmamıştı.

Oysa yıllar boyunca bizlere adeta belletilen iki ana husus MOSSAD insanların rüyalarını dahi kontrol eder, Demir Kubbe'den ise içeriye hiçbir şey sızamazdı.

İsrail istihbaratının bırakın rüyalarımızı kontrol etmeyi HAMAS'a sızıp rehinelerini dahi kurtarmaktan aciz olduğunu, İran'da sağladıkları başarının İsrail'in başarısından ziyade İran'ın kontra istihbarat faaliyetleri konusundaki yetersizliğinin bir sonucu olduğunu geçtiğimiz yazıda ortaya koymuştuk.