Nasıl memleket olduk çıktık biz yahu...
Yazdığın yazıya ya da konuştuğun mikrofona 'iddiaya göre' ibaresi ekleyerek konuşmaya başladığında, dilediğin yalanı ve tezviratı yapıp kamuoyunu istediğin gibi manipüle etmekle kalmıyor, aynı zamanda da kin ve nefrete sürükleyebiliyorsun.
Tabii işin ölçeği büyüdüğünde tahribat da büyüdüğü için o zaman iddianıza temel teşkil edecek üç takipçili dahi olsa bir sosyal medya hesabı bulup kendinize dayanak noktası yapmak zorundasınız. Eğer bu vasıflarda bir sosyal medya hesabı ve paylaşımı bulmakla vakit kaybedemem derseniz, plazalarda oluşturulmuş ajanslar sahte hesaplara istediğiniz muhteviyattaki paylaşımı sizin için yaptırabiliyor.
Ondan sonra size kalan '...iddialara göre' diyerek milyonluk kitlenize bu yalanı yaymaktan ibaret. Hesap milyonluk olunca elbette konu sadece yalan ile sınırlı kalmıyor, toplum kin ve nefret ile birbirine bu yalanlar üzerinden adeta düşman gibi bakıyor.
Dezenformasyon ile mücadele hakkında çıkartılmış kanun ise sokakta yalan haberler ile mücadele kanunu olarak algılanmaya devam ediyor.
Dezenformasyon ile mücadele kanununu 'Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır' hükmünü amirdir.
Bu konuya neden değinme gereği duydum dersem, döner bana etrafta bu kanunun kapsamına girecek sayısız yalan dolaşırken bu konuya girmemeniz hata dersiniz.
En son Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) çiftçiden topladığı buğdayı toprağa gömerek çürüttüğünü söyleyerek TMO'yu ve hükümeti suçlamış bir de konuya dair bir video yayınlamıştı.
TMO ise yaptığı açıklamada, gerekli tedbirleri almak şartıyla toprakta arpa ve buğday saklamanın bir yöntem olduğunu ve bu yöntemin nasıl uygulanacağını tanzim eden bir mevzuatın dahi bulunduğunu açıklamıştı. TMO yönetimi bu kapsamda saklanan arpa ve buğdaydan her 15 günde bir numune alınarak kontrollerin yapıldığını ve buğdayı toprağa gömerek bırakıp gitme gibi bir durumun söz konusu olmadığını, söz konusu alandaki arpa ve buğdayın ise Temmuz ve Ağustos 2024 tarihleri arasında ihtiyaca binaen topraktan çıkartıldığını açıkladı.