Anakronik bir yapı: SDG

Dünya da coğrafyamız da değişiyor.
Dünyada sınırlar, iletişim, yaşam şekilleri, kıymet verdiğimiz şeyler, değer yargılarımız, her şey kendi mecrası içinde akıp gidiyor. Dün hassasiyet gösterip dertlendiğimiz konular bugün çok umursamadığımız bir hale bürünebiliyor.
Tek değişmeyen elindeki silahı ile Türkiye Cumhuriyeti'ne had bildirebileceğini düşünen ve bugün hem ideolojisi hem de yöntemiyle anakronik hale dönüşmüş terör örgütü.
Örgüt kuşkusuz yalnız değil ve örgüt silah bırakmasın diye içten içe dertlenen oldukça önemli oranda bir kitle var. Mesela, Hasan Cemal yaşından ve alınan güvenlik önlemlerinden dolayı artık Kandil Dağı'na giderek 'aman Erdoğan'a karşı asla silahlarınızdan vazgeçmeyin' diyemese de bu topraklarda Hasan Cemal zihniyeti bitmez.
Malum öncesinde de Edirne'yi Enver alacağına Bulgar'a kalsın diyen bir zihniyet vardı.
Elbette terör örgütü salt ideolojik bir mücadele vermiyor aynı zamanda Suriye topraklarının üçte birini kontrol ediyor, bölge insanının çocuk yaştaki evlatlarını sözde askerlik adı altında silahlandırıyor, vergi adı altında haraç kesiyor.
Bitti mi
Elbette hayır, fakrı zaruret içindeki Suriye'nin petrol, gaz ve tarımsal üretim alanındaki kaynaklarının tamamına da el koyarak bölgede uyguladığı şiddeti finanse ediyor. Bu sayede Rakka gibi Abbasilere başkentlik dahi yapmış dominant Arap olan bir şehrin göbeğinde, SDG denilen terör yapılanmasının flamalarını dalgalandırıyor.
O Rakka şehri ki DEAŞ ile mücadele adı altında anti DEAŞ Koalisyonu ülkeler tarafından tarihin en ağır bombardımanına maruz bırakılmış ve on binlerce masum sivil, kadın ve çocuk katledilmiş ve bu mezalim uluslararası raporlara girmişti.
Şimdilerde Türkiye, Suriye'ye müdahil olursa orası Vietnam olur diyen milletvekili eskisi Rakka'daki mezalime dair dudağını bile kıpırdatmasa da tarih kuşkusuz hükmünü verecektir. Anakronik hale düştünüzTerör örgütü dahi olsa tüm örgütler aynı zamanda öğrenen organizasyonlardır lakin Tel Aviv'den yakılan yeşil ışık ve Suriye sahasında astıkları astık, kestikleri kestik bir yaşam biçimi anlaşılan SDG'nin gözünü kör etmiş.
Türkiye'nin ne içeride ne de dışarıda teröre boyun eğecek bir devlet olmadığını, köprülerin altından nice suların aktığını anlasanız iyi olacak. Suriye sahasında, ne kısa paslar yaptığınız katil Esed rejimi kaldı ne İran ne de Rusya.