Ya 'darbe'ye karşı darbe vuruluyorsa!..

CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'a "kontrollü darbe" demekle kalmamış, darbeci terör örgütünü devletten söküp atmak için çıkarılan KHK'ları"Sivil darbe"diye nitelemişti.

Bazı CHP'lilerin başvurusuyla yargıya taşınan şaibeli kurultayda koltuğu devralan Özgür Özel de son dönemdeki soruşturma ve tutuklamaları hedef alarak,"Sivil darbe süreci içindeyiz"dedi.

Hatta bu darbenin bir sonraki Cumhurbaşkanını hedef aldığını iddia ederek, adaylarının İBB Başkanı İmamoğlu olacağını şimdiden ilan etti.

Kimi aday gösterecekleri kendi meseleleri, ancak bu darbe iddiasını iyi irdelemek lazım.

Hatırlarsınız ABD eski Başkanı Biden, 2023 seçimlerini işaret ederek, Erdoğan'ı darbeyle değil,Türkiye'deki dostlarına destek olarak, sandıkta devireceklerini söylemişti.

Bunun için "Altılı Masa" bile kurdular

Olmadı.

Peki pes ettiler mi

"Bu Erdoğan için Pirus zaferidir"diyen kimlerdi

FETÖ'cüler ve bunu ağzına sakız yapan CHP'liler.

Bir de işi gücü sürekli Türk hükûmetini karalamak olan ABD'li casuslar.

Yani diyorlardı ki:"Aslında kaybetti ama okazandığını zannediyor."

Sonra vakit kaybetmeden bir işaret fişeği daha yaktılar.

Neydi o

"2026'da erken seçim olacak."

O zamanlar bunu sorgulama ihtiyacı duymuştuk elbet.

Öyle ya, eskisi gibi ucube parlamenter sistemle yönetilmiyoruz.

Yüzde 50'nin üzerinde oy almış bir Cumhurbaşkanını devirmek Başkanlık sisteminde kolay değil.

Nitekim Meclis çoğunluğu da Cumhur İttifakı'nda.

Bu kadar önemli bir badireyi atlattıktan hemen sonra, deprem felaketinin yaralarını sarmak ve ekonomik sıkıntıları hafifletmek dururken, Cumhurbaşkanı yahut Cumhur İttifakı ne diye seçime gitsin

"Yok" diyorlardı

"Göreceksiniz 2026'da seçime gitmek zorunda kalacak"(!)

4 Temmuz 2024'te bu köşede yayınlanan"Erken seçim hedefi"başlıklı makalede, şöyle bir not düşmüştüm o güne;

Dikkatimi çeken iki önemli notum var;

İlki, Sinan Ateş cinayeti üzerinden yürütülen siyasi operasyon.

Kritik Mayıs 2023 seçimleri öncesi, 30 Aralık 2022'de işlenen bu cinayetin, bir yıl öncesinde eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözünü ettiği "Siyasi cinayetler olabilir" ifadesi ile ilgisi var mıydı

Malum, Kılıçdaroğlu bu lafı etti, sonra kulağının üstüne yattı.

Kafama takılan ikinci husus, 31 Mart seçimlerinden hemen sonra muhalif isimlerin dillendirdiği '2026'da erken seçim' kampanyası.

Hitap ettiği kesim bunu söylerken "Erken seçim talebimiz yok" diyen yeni CHP Genel Başkanı Özgür Özel, n'oldu da geçen hafta fikir değiştirip "2026'da erken seçim" dedi.

Ve bu açıklamanın akabinde, FETÖ'nün güçlü kalelerinden Kayseri'de patlak veren yeni Gezi provası, önümüzdeki süreçte olacakların işareti miydi

İç siyasette olan biten hiçbir hadiseyi, etrafımızda olanlardan ayrı tutamayız.

Kayseri'de Suriyeliler bahanesiyle yapılan kalkışma bunun çarpıcı bir örneğiydi

Eş zamanlı olarak Suriye'de, hem de aynı gün askerlerimize yönelen saldırılar elbette tesadüf değildi.

PKKPYD'ye devlet statüsü kazandırmak için geçtiğimiz ay sandık kuracaklardı, engelledik.

2015'ten bu tarafa fiilen bir büyük projeye engel oluyoruz.

Engelledikçe de hem içeriden, hem dışarıdan saldırıya uğradık.

Şu gün oldu, ihanet cephesinde değişen bir şey yok.

Hatta sonradan eklemlenenler var

Kimi sözde milliyetçi, kimi muhafazakâr

Avucumuzdaki en acı soru şu;

Proje sahiplerinin, 'Teröristan'ı Büyük İsrail için istedikleri de artık sır olmadığına göre

İçeriden nasıl oluyor da bu kadar kolay destek alabiliyorlar

Belli ki, birileri nasıl İran'la İsrail'i birlikte yönetiyorsa, aynı şekilde içimizdeki farklı kulvarda görünen kuklaları da tek elden idare ediyor.

Ve bu öyle bir akıl ki, aynı gün Kayseri'de güya milliyetçileri Suriyelilere karşı sokağa döküyor, Suriye'de ise PKK'lıları ve kışkırttığı Suriyelileri Türk askerinin üzerine sürüyor.

Anlaşılan; İsrail, Gazze'den sonra Lübnan üzerinden sınırımıza kadar ilerlemeye çalışırken, bunlar da içeride hem Suriyeliler bahanesiyle yeni sokak kalkışmalarına kalkışacaklar, hem de -duruşma salonuna doluştukları- Sinan Ateş davası gibi karanlık olaylar ve ekonomik bahaneler üzerinden Cumhur İttifakı'nı parçalamaya ve bahsettikleri biçimde 2026'da erken seçimle iktidarı ele geçirmeye zorlayacaklar.

Bu durum, Ankara'daki hareketlilikten de belli

Önümüzde seçimsiz dört yıl var derken, siyasette tuhaf bir telaş var.

Seçimden yeni çıkmışız ama, Ankara kaynayan kazan!

Kimi başkent gazetecilerine göre, burnumuzun dibinde ama bizim göremediğimiz şeyler oluyor!

Ve yine onların ifadelerine göre, üzerimize bir şey yaklaşıyor!

Üzerimize bir cismin yaklaştığını ifade eden sadece başkent duyumlarını yazan muhalif gazeteciler de değildi üstelik.

Müstafi Amiral Cihat Yaycı,