Hamas'ı bir gün İsrail'le kol kola görseniz ne dersiniz

"Durduk yere bu saçma fikir nereden çıktı" diye düşünüyorsunuz değil mi!...

Anlatacağım.

28 Şubat zulmünü ve siyasi ayağında CHP'nin başı çektiği darbeci şebekenin yeni fırsat kolladığını analiz ettiğim önceki yazıda "Sanki onlar İsrail'di, millet Filistinliler" demiştim.

Darbecilerin İsrail adına hareket ettiklerini 'tank modernizasyonu' gibi baskılardan, hatta "Darbeyi İsrail'le iyi ilişkiler için yaptık" beyanatlarından zaten biliyorduk ama, sadece buna dikkat çekmek, bir ayağı eksik bırakıyordu.

Ona da şu cümleyle dikkat çekmiştim;

"Ankara Sincan'da düzenlenen Kudüs Gecesinin ardından aynı yerde yürütülen tanklar, milleti 'birbirini besleyen göstermelik düşmanlar' İran ile İsrail'in istihbarat oyunlarının tam ortasında, kendi ordusuyla karşı karşıya getirmişti."

Şimdi burayı biraz daha açalım.

Söyleyeceklerimizin daha kolay anlaşılması için önce bugün Gazze'de olanları ve Gazze üzerinden Türkiye'de kimlerin, ne yapmaya çalıştığını doğru tahlil edersek, 28 Şubat'ta Filistinli muamelesi gören mütedeyyin Anadolu insanının ne büyük badireden geçtiğini daha kolay çözeriz.

İsrail'e bu vahşetin yolunu açan 7 Ekim karanlık saldırısının ardından Gazze'nin geldiği durumu görüyorsunuz.

İki milyondan fazla mazlum kardeşimiz bombaların, silahların altında aylardır aç, perişan.

Batı, 7 Ekim bahanesiyle, onlar için bir şey yapmamanın ötesinde, aksine İsrail'e her türlü yardımda bulunuyor.

Peki, İsrail'in bu hunharca soykırımına ve Filistin'in tamamını işgaline kılıf olan 7 Ekim'in üzerindeki perdeyi kaldırıp, cevapsız kalan soruları aydınlatabildik mi

Hayır.

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun, saldırıdan iki hafta önce, 22 Eylül'de BM'de gösterdiği Filistinsiz İsrail haritası...

Mısır istihbaratının "Üç gün önce Mossad'ı uyardık" açıklaması...

CIA'in sızdırdığı "Saldırı istihbaratını Başkan'la paylaşmıştık" bilgisi...

İsrail iç istihbarat birimi Şin Bet'in Başkanı Ronen Bar'ın, olağanüstü hareketliliği ve Hamas'ın saldırı amaçlı hazırlık yaptığını İsrailli üst düzey generallerle paylaştığı, ancak buna rağmen tedbir alınmadığı haberi...

İsrail'in saldırıdan iki gün önce, yani 5 Ekim'de sınırdaki komandoları çektiğini kabul etmesi, borsada günler öncesinden dikkat çekici satışlar yapıldığının ortaya çıkması...

İsrail tarafında asıl katliamı Hamas'ın değil, İsrailli pilotların yaptığı tespit edilmesine rağmen, dünya kamuoyunda oynanan tiyatro ve asıl tezgâhın, kurulan tuzağın görmezden gelinmesi...

Yıllardır zulüm altındaki Filistinli saf, temiz kardeşlerimizin 7 Ekim'de yaşadıkları 'bir yumruk da biz attık' hazzını anlamak elbet mümkün; lakin önemli olan netice değil mi

Bakın, şimdi bunların hepsini unuttuk, sadece Gazze'deki vahşeti konuşur olduk.

Ya Gazze'de en çok efelenen İran'a ve ülkemizde hem İsrail, hem İran adına propaganda yapanlara, bunların Türk hükûmetine karşı siyasi ittifaklarına ne demeli

Hamas'ın iki yıl önce filmini çektiği ve neredeyse birebir uyguladığı 7 Ekim saldırısı sonrası "Gazze'ye girerse İsrail'i vururuz" diye efelenen İran'ı çok sorguladık. Ne yaptı İran

ABD ve İsrail önce Tahran'ın 7 Ekim'deki sorumluluğuna işaret etti, sonra 'parmağı yok' diye tevil etti.

O süreçte ne oldu da fikirleri 180 derece değişti

Ve İran'ın, senelerdir bloke edilen 23 milyar dolarının tam da bu süreçte serbest bırakılması tesadüf müydü

Siyonistlerin arzımevut olarak gördüğü coğrafyada yıllardır yüz binlerce Müslümanı katleden İran'ın, gerçekte kiminle ittifak hâlinde olduğunu Irak'ta Saddam sonrası aldığı paydan da görmüştük zaten.

Akabinde Suriye'de ve daha bölgedeki pek çok ülkede.

Türkiye'de üzerinde pek durulmayan mesele, içimizdeki İsrailciler kadar faal olan İrancılar.

Misal; 7 Ekim'le birlikte Gazze'de izlediğimiz filmi, 28 Şubat'ta biz yaşadık.