Erdoğan'ın diploması, İmamoğlu'nun diploması
Mevzu yeni değil aslında
Ekrem İmamoğlu'nun diploması ile ilgili iddialar, özellikle İBB Başkanlığına adaylığının gündeme geldiği 2019'dan bu tarafa bazı gazeteci arkadaşlar yazdığı için önümüze düşüyordu.Normalde böyle bir iddianın üzerine bütün medya atlar... Ama bizde olmadı.NedenÇünkü, o günlerde bir el, profesyonelce bize Ekrem İmamoğlu'nun değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diplomasını konuşturuyordu!Oysa CHP'li Aydın Ayaydın dâhil, o dönem dersine giren hocaları"Marmara Üniversitesi'nde Recep Tayyip Erdoğan öğrencimdi. Dört sene boyunca hem derslerine girdim, hem sınavlarını yaptım. Dolayısıyla dört yıllık üniversite mezunudur"diyorRafael Sadi gibi üniversite arkadaşları muhalif kanallarda"Dört sene birlikte yan yana okuduk üniversitede"deyince, büyük bir iştahla kendisini ekrana alanlar ışığa yakalanmış tavşan gibi kalakalıyorYüksek Seçim Kurulu, iddialara karşı'noter tasdikli diplomanın kendilerine sunulduğu'cevabını veriyorBuna rağmen, muhalif kitle bir türlü ikna olmuyordu.Peki, o esnada aslında olan neymişİşte şimdi savcılığın başlattığı soruşturmayla Erdoğan'a attıkları iftiranın gerçek amacını görüyoruz.Meğer daha o yıllarda Erdoğan'ın karşısına hazırladıkları kişinin ufak bir problemi varmış;diplomaAmaçarpıtmaya çalıştıklarıgibi diploması yok yahutsahte değilSoruşturmaya konu iddiaya göre,hileli yollaedinilmiş.Konu biraz karışık göründüğü için kısaca anlatayım, özeti şu;İmamoğlu, bir yayında kendisinin de anlattığı şekilde, Türkiye'de girdiği sınavda iyi bir üniversiteye yerleşemeyince, 1987 yılında önce Kıbrıs Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği'ne kayıt yaptırmış.Aynı dönem buradan Girne Amerikan Üniversitesi İşletme Bölümü'ne geçiş yapmış.Burada iki yıl eğitim gördükten sonra zurnanın zırt dediği yere geliyoruz1990 yılında-Türkiye'de denkliği olmamasına rağmen-Girne Amerikan Üniversitesi'nden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce İşletme Bölümü'ne yatay geçiş yapmış.İddia o ki, o dönem para karşılığı bu işleri yapan bir şebeke vardı, İmamoğlu da bundan yararlandı.Aksi hâlde bu mümkün değildi, çünkü YÖK, Girne Amerikan Üniversitesi'nin denkliğini 1993 yılında kabul etti.YÖK istese bile bu denkliği sağlayacağı KKTC'nin Yüksek Öğretim Kurumu YÖDAK bile henüz kurulmamıştı.Nitekim 1993 yılında YÖDAK kurulmuş, bu tarihte YÖK ile anlaşmışlar ve Girne Amerikan Üniversitesi denklik almış.Üniversite bunu da daha sonra yayınladığı ilanlarda "1993'ten itibaren denkliğimiz var" minvalinde gazetelerde yayınlamış.Peki, denklik olmadığı hâlde İmamoğlu'nun aralarında bulunduğu bazı torpilli öğrenciler nasıl İstanbul Üniversitesi'ne yatay geçiş yapmışİşte bu şimdi soruşturma konusuDenklik desen denklik yok.Üniversite puanı yüksek olduğu için almışlar desen, puanı 59.Üniversitede okul birinciliği falan yok ki, buna istinaden kabul etmişler diyelim, öyle bir şey de yok ortada.Aynı yıl, yani İmamoğlu ile birlikte 11 kişinin daha İstanbul Üniversitesi'ne geçiş yaptığı 1990'da Marmara Üniversitesi ve Trakya Üniversitesi, Girne Amerikan Üniversitesi'nden, yani İmamoğlu'nun KKTC'de okuduğu üniversiteden gelen yatay geçiş başvurularını YÖK'e sormuş.YÖK iki üniversiteye de "Girne Amerikan Üniversitesi'nin tanınmadığını, dolayısıyla Türkiye'deki üniversitelere geçiş yapılamayacağını" bildirmiş.Peki aynı üniversiteden gelen talepler için İstanbul Üniversitesi niye YÖK'e sormamış dersenizİşte orası hayli karışık!"Bugün ne olacak"diye sorarsanızO dönem dönen katakulliler ortaya çıkarılsa bile 15 yıllık zaman aşımı geçtiği için ceza verilemeyeceğini söylüyor hukukçular.