2010'da CHP Genel Başkanı olan Kemal Kılıçdaroğlu 2014'te yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanıyordu. Atatürk'ün kurduğu, Cumhuriyet'i kuran CHP'nin cumhurbaşkanı adayı kim olacak, Erdoğan'ın karşısına kim çıkarılacaktı

O zamanlar aralarından su sızmıyordu! Bahçeli ile 'kritik' bir görüşme yaptı Kılıçdaroğlu, sonra da şunu dedi: "Sayın genel başkanla da paylaştım. Herkesin kabul edeceği bir ismi çatı aday olarak öneriyoruz. Ekmeleddin İhsanoğlu!"

Bahçeli'de konuştu: "Kılıçdaroğlu ve arkadaşları MHP'nin, Türkiye'nin yetiştirdiği değerli bir evladını, sayın İhsanoğlu'un önermişlerdir. Memnun olduk."

Kahire doğumlu, İslam İşbirliği Teşkilatı genel sekreteri olan CHP'nin cumhurbaşkanı adayı için süper de bir seçim sloganı bulundu... Ekmek için Ekmeleddin!

Sonuç... Ekmek için Ekmeleddin yüzde 38'de kaldı. Çankaya Köşkü'ne Erdoğan çıkarken İhsanoğlu siyaset için MHP'yi seçti.

Erdoğan'a cumhurbaşkanlığı yetmiyordu her işin başı olmak istiyordu. Oyları yetmediği için MHP ile yakınlaştı. Bahçeli ile aralarından su sızmıyordu, Türk tipi başkanlık için anlaştılar. Sıra 2018'deki yeni model cumhurbaşkanı seçimine gelince Atatürk'ün makamına önerdiği ismi, "Gel bakalım Muharrem" diyerek tanıttı Kılıçdaroğlu!

Sonuç... Muharrem İnce yüzde 30.67 oyda kaldı. Erdoğan muradına erdi. İnce de, "Benim oyun CHP'nin oyundan bile fazla. Kurultay toplanmalı" dedi. Dediği olmadı partiden uzaklaştı.

2023 milletvekili seçim sonuçları malum! Cumhurbaşkanlığı seçimi ise kıl payı ikinci tura kaldı.

Milletin bir bölümünde moraller yerlerde... Yaşama sevincimi kaybettim diyenler, insanlara olan inancım sarsıldı diyenler, bu toplum halinden memnun da ben de mi bir arıza var diye soranlar, Ferdi Tayfur gibi, 'Huzurum kalmadı' şarkısını söyleyenler ve 'Adam kazanmak üzere kardeşim bu seçim nasıl kazanılır' diye merak edenler gırla...

2010 yılından beri kaybedilen onca seçimde, altın tepside sunulan iki cumhurbaşkanlığı seçiminde yapılmayanları yaparak kazanılır!

Fabrika ayarlarına, Atatürk'ün yoluna dönülerek kazanılır!

Emekli Korgeneral Cemal Enginsoy'un 1993 yılında Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi'nde yayınlanan Gerçekçi Atatürk adlı çalışmasından iki örnek aldım. Anlatmaya çalışayım...

Bir... Falih Rıfkı Atay'ın Çankaya eserindeki bölüm.

"1920'ler Atatürk sık sık İzmir'e uğruyor. Yine böyle bir gezi sırasında Kordon Boyu'nda kendisine ayrılan evde yol arkadaşları ile fikir alışverişi ile akşam sofrasındadırlar ve yine sofrada rakı vardır. Üstelik sofra yoldan geçenlerin görebileceği bir odadadır. Gelip geçenlerin dikkatini çeker, başlarlar seyre. Vali, perdelerin kapatılması talimatı verince Atatürk karışır işe, 'Vali bey, dışarıdaki halk acaba bizim ne yaptığımızı sanıyor İçki içtiğimizden şüphesi yok. Fakat, şimdi köçek de oynattığımızı ve kim bilir daha neler yaptığımızı zannedecekler. İçki içmekten başka bir şey yapmadığımızın görülmesi için perdeleri açtırınız' der!"