Yaralarıyla parlayanlar...

Karanlık sokakta, tek başına yanan bir lamba, kar tanelerini altın tozuna çeviriyordu. Cılız ışıkta tek tek düşüp kar yığınına karışıyorlardı. Belki de her birimiz, yeryüzüne düşen birer kar tanesiyiz. Eşimiz, benzerimiz yok. Tek ve biriciğiz. Hepimizin acıları farklı, yaralarımız derin; yine de birbirimize karışıp eriyoruz. Ne yaşarsak yaşayalım, sonumuz aynı değil mi Biz de toprağa karışıp gideceğiz.

Acılarla boğuşurken, yeni yaralar alırken bu ânın geçip gideceğini fark etmemiz gerek. Hüzün olmasa, mutluluğun bir anlamı kalır mıydı Gözyaşları olmasaydı, kahkahalarımızın değeri bilinir miydi O yüzden, kar tanelerini andıran farklılıklarımızı kabul edelim. Yara izlerimizle parlayalım. Biz buradayız, bu andayız, acılarımız sayesinde. Kendimizi sarıp sarmalayalım. Sizi sizden başka kimse mutlu edemez.

Titrek lambanın altında yavaşça düşen kar taneleriyiz. Her şeye rağmen toparlanıp, en güzel hâlimizle insanlığa karışıyoruz. Binlerce yükümüz olsa da en güzel gülüşümüzü eksik etmiyoruz yüzümüzden. Buharlaşıp yok olsak bile, gerekli şartlar sağlandığında tekrar düşeceğiz gökyüzünden. Bu döngü böyle devam edecek. "Daha kötüsü olamaz" diyeceğiz ama olacak; bunu üzülerek söylüyorum.

O acıların eşiğinde eriyip gideceğiz. Nereye mi Yeryüzüne daha güzel, daha güçlü bir şekilde dönmek için kendimizi hazırlayacağız. Her sondan daha güçlü kalkacağız. Unutmayalım ki, biz kar taneleriyiz. Her birimiz farklı, her birimiz eşsiziz. Eriyip yok olsak bile daha iyi versiyonumuzla geri geleceğiz.

Ece Zeynep Vatansever

ŞİİR

Namaz

Gözlerin nuru namaz

Kalbin süruru namaz

Ondan bigâne olan

Asla huzur bulamaz

Mümine miraç namaz

Altından bir taç namaz

Onu şevk ile kılan

Başka lezzet aramaz

Dinin temeli namaz

Şerrin engeli namaz

Onu ifa etmeyen

Kâmil mümin olamaz

Âkil kılmalı namaz

Hâlis olmalı namaz

Günde beş vakit kılan

Hiç Rabbini unutmaz

Mühim bir farzdır namaz