Yapay hayatlardan yapay zekâya...

Şimdi bir yapay zekâ furyası aldı başını gidiyor. İnsanlar yapay zekânın maharetlerini ballandıra ballandıra anlatıyor. Uzmanlar ileride ne gibi sorunlar teşkil edeceğini uzun uzun tahlil ediyorlar. İnsanların artık hayatlarını yapay zekâ ile idame ettireceklerini, kimseye ihtiyaçları kalmayacaklarını söylüyorlar... Yapay zekâ her iş için danışılır hâle gelmiş, yapay zekâ bir istişare(!) makamı hâline gelmiş...

Düşünüyorum da bunlardan bahseden insanlar şunlarıacaba fark etmiyor mu

Yapay zekâ hayatımızda olmadan öncede biz pek başkasına danışmazdık. Yapay zekâ olmadan önce de biz zaten sosyal medyada muhakeme duygumuzu heba etmiştik. Yapay zekâ olmadan öncede biz zaten zihnimizi sosyal medyanın işgali altında esirleştirmiştik. Yapay zekâ olmadan önce internet, televizyon, sosyal medya düşünme kabiliyetimizi zaten dumura uğratmıştı. Yapay zekâ olmadan öncede reklamlar ile algı yönetimi yapılıyordu. Yapay zekâ olmadan önce de zaten insan ilişkileri zayıflamış, komşuluk akrabalık ilişkileri zayıflamıştı.

O yüzden korkmayın ey sanalzedeler... Hiçbir şey eskisinden daha kötü olmayacak!

Her şey eskisi gibi "yapay olmaya devam edecek" Varsın yapay hayatlarımıza bir de "yapay zekâ" eklensin, çok mu şey kaybedeceğiz Zaten çok seneler evvel kaybetmedik mi

Aile bağlarımızı, dostluğumuzu, insanlığımızı, zihnimizi, ahlakımızı, adâb-ı muaşeretimizi, kültürümüzü, tarihimizi... Çok da dert etmeyin(!)... Ekranda gözlerimizi 'uyuşturmaya' devam...

Âmine Kübra Salar

ŞİİR

Yalnızlık durağı

Ben yalnızlık sokağında oturuyorum

Komşularım hasret, hüzün ve sensizlik

Her akşam bendeler ben ise sende.

Senin adınla doyuyorum, nefes alıyorum

Son nefes gibi seni yaşıyorum sen habersiz.

Tüm zamanda zaman durduğu anlar,

Zaman bende her saat salise sen,

Arıyorum sokakta seni yoksun, ama bendesin

Nasıl bir şey bu

Var mısın, yok musun

Beklemek sorun değil de...