Veren el alandan üstündür

Hadis-i şerifte "insanların en hayırlısı insanlara yardımcı olandır" buyurulmuştur. İnsanlara yardımcı olmak bu anlamda bir meziyettir, üstünlüktür. Rızaya kavuşmaya sebep olur.

Veren el, yani veren kimse, hangi niyetle olursa olsun teşekkür edilen, takdir edilen, minnet duyulan eldir, teşekkür edilmesi gereken kimsedir

Günümüzde insanlar bir şekilde öne çıkmak istemiyor mu İşte burada da teşekkür edilen kimse olarak öne çıkma durumu vardır.

Bizim kültürümüz insanların Allah'ın rızasına kavuşmasını sağlamak için yardım eden, tasadduk eden, veren el, olmayı tavsiye etmiştir, önermiştir

Almak, yardıma muhtaç olmak hâlidir Kimse darda kalmak, yardıma muhtaç olmak istemez. Dolayısıyla insanlar veren el olmayı daha çok ister. Davranışlarımıza yön veren ortak değerlerimizden birisi işte bu sebeple yardımlaşmadır. Allah rızasına kavuşmak için yardım etmek duygusudur. Bu duygu zekât vererek olur, sadaka vererek olur, bağış yaparak olur... Bizim ortak değerlerimizde ihtiyaç sahiplerine yardım etmek vardır. Bu düşünce davranışlarımıza yön veren değerlerimizden birisidir.

Bu güzel kültürümüze ne acı ki son zamanlarda istismar duygusu girmiştir. İhtiyacı olmadığı hâlde insanlara el açan dilenen, yardım isteyen, ihtiyacı varmış gibi davranan kimseler bu konuda istismarcıdır. Bunlar yıllar yılı insanların merhamet duygularını istismar ederek kendini fakir ve yardıma muhtaç göstererek yardım toplamıştır, dilenmiştir. Onların bu istismarı sebebiyle insanlar zaman içinde dilenene yardım etmemeye başlamışlardır. Çünkü bu şekilde dilenenlerin hemen hiçbiri aslında ihtiyaç sahibi değildir. Ve şöyle bir anlayış oluşmuştur. "Dilenciye para verilmez!" Dilencilerin yaptığı bu istismar insanların merhamet duygusunu köreltmiştir.

Allah cümlemizi karınca kararınca ve Allah razısı için en yakınından başlayıp insanlara yardım edebilen samimi müminlerden eylesin.

Taha Uğur

ŞİİR

Göklerde uçmak varken

Kuşların şâhı kartal sörf yaparken göklerde

Havuzlu bir villa ve bir kafes görür yerde

Kafesin içindeyse bir minik kuş durmakta

Parmaklıklar ardında, ne hayaller kurmakta

Pike yaparak konar karşısına kafesin

Sonra neler mi olur Merak eden dinlesin

Kartal, der ki kafeste yaşayan minik kuşa;

"-Gel seni kurtarayım, eresin kurtuluşa

Artık yaşa özgürce, benle birlikte uç da

Sona ersin esaret, sen bir kuşsun sonuçta"

Şöyle bir cevap verir minik kuş içtenlikle:

"Ben sizinle gelemem, unutun kesinlikle

Hem burada mutluyum, sahibim bakar bana

Uçamam ki siz gibi, şu hâlime baksana"

Kartal der ki bu sefer; "Elbette senin karar

Ama uçmak başka şey, esaret akla zarar

Nasıl desem! Sevinçle, öylece kanat açmak

İnan değer her şeye, göklerde şöyle uçmak

Hem, sana öğretirim uçmayı elbette ki

Sen bir kuşsun sonuçta, kuş için uçmak ne ki!"

Ve kartal devam eder anlatmaya gökleri

Bir bir sayarak över türlü güzellikleri

Minik kuş dayanamaz, merakından "peki" der

Kartal açar kafesi, kuşu alarak gider

Çok yüksek bir zirveye götürür minik kuşu