Tasarrufu çocuklara anlatmak

Lise yıllarında herkesin birlikte takıldığı, yediğinin içtiğinin ayrı gitmediği bir arkadaşı vardır. Ben de öyleydim aynı sınıfta okurduk ama o "sayısalcı" ben "eşit ağırlıkçı" olduğum için bazen sınıflar değişirdi. Ama yine de ben teneffüste onun yanına giderdim. Yine bir gün teneffüs zamanı yanına gitmiştim. Bana dedi ki:

"Abdullah şu kızları hiç fark ettin mi"

Böyle diyerek sınıfta gezinen birkaç kızı gösterdi. Kızlar da biraz olsun zengin sayılabilecek ailelerin çocuğuydu. Arkadaşım bana dedi ki:

"Abdullah biliyor musun bu kızlar istisnasız her teneffüs kantinden bir şişe su alıyorlar. Çoğu zaman bakıyorum tamamını içmeden daha şişe yarımken de çöpe atıyorlar. Her gün yedi veya sekiz şişe su alıyor her biri. Her öğle dışarıda yemek yiyorlar. Acaba haftada ne kadar para harcıyorlar. Çok merak ettim"

Biz ise öğle olsun da yemekhaneye gidelim yemek masasındaki sürahiden su içelim" diye bekliyorduk. Arkadaşım haklıydı bu büyük bir israftı. Yine lise yıllarında bizim sınıfta babaları dükkân sahibi olan iki arkadaş vardı. Okula motorla gelip giderlerdi. Onlar da her öğle dışarıda yemek yerlerdi. Öğleden sonraki dersten sonraki teneffüs bana biraz para verip kantinden ekmek arası, tost vb. yiyecekler aldırırlardı. Siparişlerini her getirdiğimde eleştirirdim onları:

"Yahu ben bu kadar kilom olduğu hâlde acıkmıyorum siz ne çabuk acıkıyorsunuz" diye.

Onlar da neredeyse her teneffüs kantinden mutlaka bir şey alırlardı.

İsraf ile ilgili olarak çocuklarımıza israfın kötülüklerini ta küçük yaşlardan itibaren anlatalım. Benim ailem bu bahsettiğim arkadaşlarımın aileleri ile hemen hemen aynı düzeyde olmasına rağmen benim cebimde yol parasından başka para olmazdı. Öğle yemeklerini okulun yemekhanesinde her ay cüzi bir miktar yatırarak yedim. Bu hayatın her alanı için böyle. Elimize geçen paraları doğru yerlerde kullanalım. Tasarrufa önem verelim. Hayatımızdan gereksiz harcamaları ve israfı çıkaralım.

Abdullah Karakoç

ŞİİR

Nisyan

İnsan hariç her şey temiz çıktı topraktan

Unuttu kendini zaten türemişti nisyandan

Bozkır içse yeşillenir, kuş uçsa kanatlanır

Bu yağmurları alsan geriye ne kalır

Bu damlalar temizler mi ellerindeki kanı

Susma zamanı mıdır konuşma zamanı mı

Kuşansak azimle irade zırhını

Kalem mi deler yoksa bir kılıç mı

Beş yaşına gelebilir mi bir Filistinli

Film gibi izledik geçti değil mi